Gani Rüzgar Şavata, Ahmet Kaya'nın saldırıya uğradığı geceyi anlattı! Serdar Ortaç'a yüklendi

Senarist, yönetmen, oyuncu ve yapımcı Gani Rüzgar Şavata, Haberler.com stüdyosunda Melis Yaşar'ın konuğu oldu. İki Gözüm Ahmet: Sürgün filmi yönetmeni olarak 5 Nisan'da vizyona giren filmle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ahmet Kaya'nın 10 Şubat 1999'da uğradığı saldırıyla ilgili konuşurken, özellikle o gece yaşananları ve sonrasında gelişen olayları eleştirdi.

Şavata, Ahmet Kaya'nın taşlanmasında kendisini sorumlu tuttuğunu belirtti. "1999 yılında Diyarbakır'da sınır filmi çekiyordum. Ahmet Kaya beni de davet etti ancak katılamadım. Eğer katılsaydım, o gece belki barış sağlanırdı ya da ikimiz orada ölürdük. O gece kimi seyirci kaldı, kimi taraf tuttu, kimi de bertaraf oldu. Kimi de taşladı... Bunların arkasında biri vardı. Serdar Ortaç'ın sahneye çıkması şovmenlikten öteye gitmiyor. Peki onu sahneye çıkaran kimdi?" şeklinde konuştu.

Ayrıca, İki Gözüm Ahmet: Sürgün filminde derin devletin varlığına değinen Şavata, "Biz filmde öze indik. Bu filmde derin devlet var, ispatı çok yakın. Mesela o zaman Metris Cezaevi siyasi cezaevi değildi. Ahmet Kaya gece mahkemeye çıkarılarak askeri araçla Metris Cezaevine götürüldü. Tam araçtan indirilirken gelen talimatla Ümraniye Cezaevi'ne gönderildi. Ahmet Kaya belki Metris Cezaevi'nde öldürülebilirdi." şeklinde açıklamalarda bulundu.

Şavata, "Ümraniye Cezaevi'nde sabah şartlı tahliye edildi. Normalde şartlı tahliyede yurtdışı yasağı olurdu ama Ahmet Kaya da buna uymadılar. Derin güçler onu yurtdışına çıkarmak istedi. Bazılarının niyeti onu yurtdışında örgüte sokup Türkiye'ye karşı koz olarak kullanmaktı. Evini kurşunladılar, arabasını kurşunladılar, ofisini kurşunladılar. Ona korku vererek yurtdışına gitmesini sağladılar. Onu uçakla yurtdışına çıkardılar. Şartlı tahliyesi olan biri uçakla yurtdışına çıkamaz." şeklinde devam etti.