Sözcü TV'de Genel Yayın Yönetmeni Erdoğan Aktaş'ın konuğu olan Uğur Dündar, organize suç örgütü liderliğinden hüküm giymiş Sedat Peker'in iddiaları, iddialarla ilgili yaşanan gelişmeler ve İBB'nin AKP dönemi yolsuzluk soruşturmaları hakkında konuştu.
Dündar, Sedat Peker'in iddialarıyla gündeme gelen Paramount Otel'in kurucusunun kızı Victoria Yasemin Uras ile ilgili bir son dakika bilgisini paylaşarak programa başladı.
Dündar, “Yasemin Uras olayın üstüne gidince, orada son 3 gündür 2 kez drone ile boğazda kaldığı babasının evine yaklaştıklarını, bir ara terasa çıktıklarında drone ile burun buruna geldiğini söyledi. Emniyet'e haber vermiş. Terörle mücadele şubesinden polisler gelip tutanak hazırlamışlar. Yasemin Uras şikayetçi olmuş” diye kaydetti.
Gazetecilerin SBK Holding'ten maaş aldığı iddiaları hakkında konuşan Dündar, “Hatırlarsanız Sezgin Baran Korkmaz ile ilgili olarak medyada zaman zaman gizemli bir hava verebilmek ve öylece PR yapabilmek amacıyla bazı planlanmış haberler çıkartılıyordu. ‘Kimi olduğu bilinmeyen bir zengin yoksul semtlerde para dağıttı' şeklinde. Daha sonra bunun adını ‘Robin Hood' koydular. ‘Robin Hood yine gözüktü, yine yoksul insanlara paralar dağıttı, aylar sonra ortaya çıktı' gibi bir PR çalışmasının basamakları olduğu anlaşılan haberler yapılıyordu. Gazetecilik mesleğinin evrensel ilkeleriyle bağdaşmayacağına göre demek ki cüzdanla bağdaşan konular olsa gerek” dedi.
“Çürüme, meydan okuma, ‘ben her istediğimi yaparım, parayı bastırır işimi hallederim' zihniyetinin geldiği noktayı düşünebiliyor musunuz?” diye devam eden Dündar, tekrar Yasemin Uras'ın yaşadığına dikkati çekerek, “Bir kadının yaşadığı evin neredeyse oturma odasına kadar drone ile girebiliyorlar” diye konuştu.
“Sedat Peker'e operasyon mu yapıldı?” iddialarına değinen Dündar, “Sedat Peker'in hedef aldığı geniş bir kitle var. Bunlar multi milyarder tipler. Çoğunun serveti kuşkulu bir şekilde patlama yapmış…Bunların da Sedat Peker'in iddiaları ve ithamları karşısında hareketsiz durmaları pek akla uygun değil. Onlar da uluslararası mafya ve özellikle faili meçhul suikastler yapabilecek, geçmişte bunlara adları karışmış olan kesimle irtibatlı olduğunu düşünebiliriz” yorumunda bulundu.
İddialar karşısında yargının suskunluğuna dikkat çeken Dündar, “Yargı 3 maymunu oynuyor. Yargının harekete geçip el koyacağı ve gerekeni yapacağı şeklinde bir düşünce maalesef toplumda yok olmuş durumda. Eskiden böyle değildi. Bir iddia atılsa ortaya derhal yargı ortaya çıkar, gereğini iyi veya kötü bir şekilde yapmaya gayret gösterirdi. Şimdi müdahale etmesi gerekenler seyrediyor. Toplum da haklı olarak bu seyredilmeye karşı tepki gösteriyor. Toplumda infial yaratıyor” diye konuştu.
Ziraat Bankası'ndan Doğan Medya'nın satın alınması için verilen kredinin geri ödenmediği iddiasına ilişkin sessizliğe dikkat çeken Dündar, “Ey Ziraat Bankası genel müdürü! O banka sizin babanızın çiftliği değil. Siz orada emaneten duruyorsunuz. O banka kalacak, sizler gideceksiniz. Siz halkın parasını kullanıyorsanız halka kuruşu kuruşuna hesap vermek zorundasınız” dedi.
İBB'de AKP dönemindeki yolsuzluk iddiaları ile ilgili Dündar, “İmamoğlu bir tepsi baklava aldığı için soruşturulabiliyor. Aziz Nesin yaşasaydı, ‘Hayal gücümü bu kadar çalıştıramazdım. Bunlar yolsuzluk bakımından hayal gücümü aştı' derdi. Onun zübük portresi bu dönemde kurumsallaştı” ifadelerinde bulundu.
Yolsuzluklarda artık milyarlar telaffuz edildiğine dikkat çeken Dündar, şu ifadeleri kullandı;
*Hakikaten yağma var. Bu böyle gitmez. Götüremezler. Kaynaklar tükenir” diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Başkanı Joe Biden ile yapacağı görüşmeye değinerek, “Bundan 510 yıl önce Sayın Erdoğan ABD başkanıyla görüşmeye giderken sahip olduğumuz duyguları bugün aynen yaşıyoruz diyebilir miyiz? Hayır. Çünkü ekonomi çok kötü durumda.
*İşsizlik almış başını gitmiş. İnsanlar aç biilaç. Gençler yurt dışına kaçıyorlar. Maalesef Sayın Cumhurbaşkanının pazarlık yapabilecek ve masaya yumruğunu vurabilecek konumu yok. Allah'tan Türkiye Cumhuriyeti'nin eşsiz jeopolitik konumu var. Türk Silahlı Kuvvetleri var. Bana göre en büyük gücümüz Türk Silahlı Kuvvetleri'dir. Bunlar olmasa nice olurdu halimiz.
Sedat Peker'in Total'in satışıyla ilgili iddiaları hakkında Dündar, şöyle konuştu:
*Total istasyonlarını 358 milyon dolara aldı Demirören'ler. Aradan 4 yıl geçmiş. Hem pazar payı düşmüş Total'in. Hem de karlılık oranı düşmüş ama onun yanına M Oil diye noktanın yanına virgül olabilecek bir mal varlığını dahil ederek yaklaşık 100 milyon dolar karla satmışlar.
*Aslında pazar payı gerileyen, istasyon sayısı azalan bir şirketin böylesine büyük bir kar marjıyla satılması mümkün olabilir mi? Serbest piyasa anlayışına uygun bir durum mu? OYAK'ı da satmışlar böyle. OYAK ‘Bunun zararına bir alış' olmadığı yolunda beyanlar sergiledi. Sedat Peker bunlara sayıştay raporunda baktığında da çıkar. Murat Ağırel'ler, Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu, Aytunç Erkin, Çiğdem Toker, Serpil Yılmaz gibi yazar arkadaşlarımız yazıyorlar.
*Sedat Peker yüksek sesle dile getirdiği ve içeriden gelen ve kendi suçlarını itiraf eden bir yaklaşım sergilediği için çok büyük ilgi topluyor. Kamu vicdanına sesleniyor. Yargının sustuğu yerde kamu vicdanı yargı yerine geçer. Bugün olduğu gibi. Şu anda kamu vicdanı yargının yerini almış durumda. Yargı, eli kolu bağlı, paralize edilmiş bir fotoğrafla karşımızda duruyor. Bu bize çok büyük acı ve hüzün veriyor.
Organize suç örgütü liderliğinden geçmişte hüküm giymiş Sedat Peker, son olarak Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlarında OYAK'e Total'in satışının fahiş fiyatla olduğunu, devletten ve mafyadan yardım alınıp, Şevki Kurtkaya'nın Milangaz da dahil birçok mallarına çöküldüğünü iddia etti.
Peker, Demirören'in ‘kendi yalısını yakıp, içinde fahiş fiyatla sigortalanan tabloların parasını aldığı, yandığı söylenen tabloların da gönderildiği' iddiasında bulundu. Peker, Demirören ailesinin hem mafya hem de devlet bağlantılarıyla mallara çöktüğünü öne sürdü.
Yıldırım Demirören'e seslenen Peker, “Seninle işim bittiğinde tüm mallarını kaybedeceksin. Yönetim değiştiğinde de kesin cezaevine gideceksin. Milangaz dosyasının tamamı bende. Okumaya başladım. Yüzde altmışına nasıl çöktüğünüzün evrakı da bende. Göreceksiniz” dedi.