NELER dediler neler...
“Bu yaşta dergide ne yapacaksın, muhabirlikten ne anlarsın?”
“Seni oraya eli yüzün düzgün kızsın diye almışlardır, kim bilir kimin gözü var.”
“Baban patronun arkadaşı mı, olay nedir?”
“Bu konuları toplantıya getirmişsin ama kendin mi buldun, kimden kopya çektin?”
“Bu haberi gerçekten sen mi yazdın, başka muhabirler mi yardım etti?”
“Erkek dergisini bir kadın nasıl çıkaracak ki?”
Susmadılar... Kronolojik olarak devam ediyorum:
“O G.A.G. metinlerini kocası yazıyormuş.”
“Nasıl bir cahil cesareti bu? Sitcom yapmak öyle kolay bir şey değil...”
“3 bölüm yazıp getirmişsin ama daha ne yazacaksın ki artık, hikâyelerin bitmiştir, devam ettirebilecek misin?”
“Ekibi varmış, tek başına yazdığı yalanmış, hatta o ekibi gizliyormuş.”
“Bir kerelik bir şanstı, ikinci dizisi asla tutmaz.”
“Kadınlar mizah yapamaz abi”! (Ay en güzeli de bu, hihihi...)
“Gazetede köşe yazmak kim, o kim, artizliğini yapsın!”
“Dizi kolaydı da sinemayı beceremez, kötü çakılacak.”
Bak bunların hiçbirini, hiçbir genç erkek muhabir, kadın dergisi çıkaran erkek editör, veya erkek mizah yazarı hayatında duymamıştır, bahse girerim!
Ha umurumda mı? Ayıptır söylemesi değil!
Daha liste çoook uzar da en eğlencelilerini seçtim. E bence eğlenceli. Zira söyleyenler iki şey görmüş oldular:
Bir: Güzel dişlerim! (Zira bunları her duyduğumda 32 diş sırıttım).
İki: Fena halde önyargılı ve/veya kıskanç ve/veya salak ya da çağdışı olduklarını...
Bugün 8 Mart.
Bu yukarıdakilere benzer cümlelerin yüz katını benden çok çok daha parlak, daha başarılı kadınlar yüzyıllardır duyuyor.
Marie Curie’ye, “Ya ne işin var bacım, yemeğini yapsana” filan diyen kim bilir kaç avanak olmuştur.
E hâlâ “Bakın kadın bilim insanı daha az, çünkü beyinlerimiz farklı” filan diyen doktorlar çıkıyor televizyona. Hayatım, 7000 yıllık eğitim tarihinde daha bir iki yüzyıldır erkeklere denk eğitim alan, ki aslında çoğu hâlâ alamayan bir cinsten bahsediyoruz. Seçme seçilme hakkını ele geçirmesi daha yüz yılı bulmamış bir cins. Yüzyıllardır, elde var bir, 24 saatlik ve en az 10 yıllık bir mesai olan annelikle meşgul bir cins!
Böyle kısa bir zamanda ve o yoğunlukta nasıl bir azim ve hızla bu kadar bilim insanı, doktor, avukat, sanatçı, mühendis, mimar çıkardıysa bu cins, bence gelecekle ilgili endişelenmesi gereken erkekler!
Çocuklar, genç kızlar, genç kadınlar... Bence hayatta amaçlarınızı gerçekleştirirken önünüze çıkacak en büyük engel, işlerin zorluğu, yorgunluk, vakitsizlik, başarısızlık, tökezlemeler, yalnızlık değil, “Yapamazsın” kelimesi olacak! Bunu sadece etraftan, gıcık olanlardan, kıskananlardan değil, bazen en iyi niyetli yakınlarınızdan bile duyacaksınız!
Ama nerede duyarsanız, benim gibi 32 diş sırıtın ve yakında o kelimeyi dürüp büküp söyleyenlerin ağzına nasıl sokacağınızı düşünün! Çok zevkli oluyor, inanın!
Hayal kurun! Sınırsız hayal kurun! Plan yapın, öğrenin, çok çalışın, hayalleri gerçekleştirin. Veya belki sizde daha iyi bir yöntem vardır, onu uygulayın.
“Azim” ve “motivasyon”un “yetenek”ten çok daha değerli ve sihirli kelimeler olduğunu unutmayın!
Bir de hep burnunuzun dikine gidin! Belki onun için burnumu yaptırmadım, uzun olduğundan yolumu hep daha net gösterdi!
Nil’in “Benden Sana” şarkısında bayıldığım şu sözler var:
“Karanlıktan gelecekler
Önünde dikilecekler
Sarı sarı dişleri olacak
Sivri pençeleri olacak
Yakalayacak sanacaksın
Ama hep sen kazanacaksın
Ben sana koşmayı öğreticem
İçinden gülmeyi öğreticem”
Eh, bu yazının başlığı da “Benden size” olsun madem...