Türkiye’nin geçirdiği yoğun seçim gündemi sonrası dün İmamoğlu mazbatasını alarak göreve başladı. 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den İmamoğlu’na tebrik mesajı geldi. Veysi Dündar’a konuşan Gül, AK Parti’yle neden ters düştüğünü, yeni partinin kurulup kurulmayacağını, Cumhurbaşkanlığı adaylık sürecinde Hulusi Akar ve İbrahim Kalın’ın ziyareti, Bank Asya’nın açılışı ve FETÖ’yle olan ilişkisine dair bir çok konuda değerlendirmelerde bulundu.
AK Parti'yle neden ters düştü? Abdullah Gül Ak Parti’yle neden ters düştünüz sorusuna; “AK Parti’nin kurucu ilkelerinden yolunu çeviren ben miyim? Elimdeki 30 km öteyi gösteren dürbün ile baktığımda gördüğüm engeli, engebeyi işaret ettiğim için suçlanmam haksızlık değilse nedir?” diye cevap verdi. Erdoğan’la uzun zamandır görüşmüyoruz Cumhurbaşkanı Erdoğan’la uzun zamandır görüşmediğini açıklayan Gül “benim Cumhurbaşkanlığım sırasında iade edilen kanunların çetelesi tutulmamıştır.
Ama bugünü anlamanın arka planı işte geçmişte uyarılarıma da yol açan, konulara farklı yaklaşımlardır. Kanun hazırlıklarını yakından takip ettim, yanlış bulduklarımın Meclis’e sunulmadan önce değişmelerini sağladım.” dedi. İbrahim Kalın ve Hulusi Akar’ın tartışılan ziyareti Gül, Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinde çok konuşulan İbrahim Kalın ve Hulusi Akar ziyaretiyle ilgili; “Birisi okul arkadaşım (Akar) diğeri ise bizatihi kendimin yurtdışından Amerika’dan (Kalın) davet edip siyasete kazandırdığım kişi” dedi.
Bu ikilinin; adaylık sürecini öğrenmek için geldiklerini, ilikli ceketler ve saygın bir seviyede görüşlerini sorduklarını ve cevaplarını aldıklarını belirtti. Gül o görüşmede: “Kimsenin kimseyi tehdide ne ihtiyacı ne de cüreti olduğunu” ifade etti. Erbakan’ın talimatıyla gittim FETÖ’yle ilgili de önemli açıklamalar yapan Abdullah Gül yıllar sonra açılışına katıldığı ve sürekli medyada yer alan FETÖ’nün bankadı Bank Asya’nın açılışına dair önemli sözler sarf etti. FETÖ’yle sürekli ilişkilendirilmeye çalışılan Gül Erbakan’ın talimatı ile iştirak ettiği banka açılışı haricinde bu yapılanma ile hiçbir tevafuka tabi olmadığını net ve açık biçimde ifade etti.