Fatih Altaylı bugünkü 24 Haziran tarihli “Müneccim olmaya gerek yok” başlıklı yazısında dün tekrar edilen İstanbul seçimini yazdı. Altaylı, AKP’nin kaybetmesine neden olan hatalarını sıraladı.
Altaylı, “Bunca hatanın da bir “Ek faturası” olmalıydı.” yorumunda bulundu.
E ko no mik
AK Parti niye kaybetti, CHP ya da İmamoğlu niye kazandı!
Nedeni basit.
Ekonomik.
AK Parti’yi iktidara taşıyan ekonomi idi, 2001 ekonomik krizi idi.
İktidarını sallayan da ekonomi oldu.
Gerisi lafügüzaf.
Lüks otomobile, zenginleşmeye kızmış seçmen.
Hayır ona kızmadı.
“Kendisi fakirleşirken zenginleşmeye kızdı”
Beraber zenginleşirken başkasının da zenginleşmesini umursamazdı!
Yanından geçen çakarlı lüks otomobile kızmadı.
O hep geçiyordu.
Ama kendisi otomobilinin taksidini ödeyemezken, benzinini alamazken yanından geçen çakarlı otomobile kızdı.
Geçen gün Isparta’da 4. ölüm yıldönümünde anmaya gittiğim Demirel, tencerede pişenin sandıktan çıktığını söylerdi.
Olan bitenin yüzde 80’i ekonomiktir.
Ha bu arada CHP, AK Parti’yi şaşırtacak adaylar çıkardı.
O tuzu biberi oldu.
Tekrarlanan seçimde farkın büyüyeceğini biliyorduk ama bu kadar büyüyeceğini açık söyleyeyim ben bile tahmin etmiyordum.
Benim tahminim 250300 bin fark idi.
800 bin biraz ağır oldu.
Bu açılmada temel nedenler AK Parti’nin hatalarından kaynaklandı.
1. Pontus söylemi. Büyük oranda Karadenizlilere yaslanmış bir AK Parti’de akıl tutulmasına delalet ediyordu.
2. Valiye hakaret etti söylemi. Türkiye’de seçmen valiyi devlet otoritesi olarak görür ve valilere pek de bayılmaz. Vali’nin yaptığını da haksızlık olarak gören çoktu. Üstelik de “Seçilmişi atanmışa yedirmeyiz” diyen bir siyasi hareketin atanmışa sahip çıkması seçmende benimsenmedi.
3. “Seçilirse yargı ile indiririm” söylemi tamamen ters tepti.
4. Ve tabii “Öcalan Brothers”ın kamu ajans ve televizyonlarında boy göstermesi ve seçime yönelik mesajlar vermesi milliyetçi muhafazakar seçmenin hiç ama hiç hoşuna gitmedi.
E bunca hatanın da bir “Ek faturası” olmalıydı.