Can Ataklı, bugünkü “Hırsız olan CHP ama sandıklara sahip çıkan da yine CHP iyi mi?” başlıklı yazısında, yeniden başlatılan oy sayımında da sandıkları koruyanların CHP’li olduklarını yazdı.
İsimlerini yeni öğrendiğimiz, yüzlerini yeni gördüğümüz bazı AKP yetkilileri, günlerdir ekranlarda çaresizce bağırıp çağırıyorlar.
Yandaş yalaka tetikçi takımı, altüst olmuş suratlarıyla “olamaaaaz” diye çırpınıyor.
Her seçimden sonra muhalefetten yapılan itirazları “Yenilen pehlivan güreşe doymazmış” diyen alaycı ifadelerle geri çevirtenler; şimdi kalkmışlar “İtiraz etmek de demokratik bir haktır” diyor.
Elbette demokratik hak da, bunun bir demokratik hak olduğu, AKP seçim yenilgisi alınca mı akla geldi?
AKP ve yandaşlarına göre; CHP “tarihin en büyük oy yolsuzluğunu” yaptı.
1946 yılında bile bu kadarı olmamıştı.
Gerçi bu AKP’lilere “1946’da ne olmuştu?” diye sorarsanız hiçbiri cevap veremez ama olsun, hep ağızdan dolma tüfek gibi konuştukları için bu kadar kusur kabul edilebilir belki de.
Bununla yetinmeyen, daha da ileri giden de var.
Aklıevvellerin önde gidenleri seçim galibiyetini “darbe” olarak niteliyor.
AKP kazanırsa “milli iradenin tecellisi” oluyor ama maazallah muhalefet bir yeri AKP’den almışsa “darbe” oluyor.
Komik bile değil.
Neyse ki CHP’liler son derece sakin ve soğukkanlı.
Yapılan bütün tahriklere rağmen, bir tek CHP’li bile sesini yükseltmiyor, kavga etmiyor, ağız dalaşına bile girmiyor.
Ve en garibi ne biliyor musunuz?
Yeniden sayım kararı verilen oyları CHP’liler koruyor.
Şimdi belki bazılarınız “Ne var bunda?” diyebilir.
Aslında çok şey var.
AKP, bir haftadır muhalefete saldırıyor ve “hırsızlık” yaptığını ileri sürüyor.
Bu nedenle oylar yeniden sayılıyor pek çok yerde.
Peki, nasıl oluyor da “oyları çaldı” denilen CHP’liler yeniden sayım için tüm torbaları koruma altına alırken, AKP’liler hiç ortada görünmüyor.
Mantıklı olan; AKP’lilerin seçim kurullarında kamp kurmaları ve “oy çalındı, usulsüzlük yapıldı” dedikleri torbaları korumaları, CHP’lilerin ise delilleri ortadan kaldırmak için çırpınmasıdır.
Oysa bizde öyle olmuyor.
Yolsuzluk, hırsızlık yaptığı için oyların bulunduğu torbaların asla emanet edilemeyeceği CHP’liler, torbaları “namusları gibi”koruyup gece üstünde yatıp sayım anına kadar kimseye el sürdürtmezken, AKP’liler dışarıdaki masalarda ha babam itiraz dilekçesi yazıyor.
Hiçbir AKP milletvekilinin aklına “Aman, oyların içinde olduğu torbaları sıkı koruma altına alalım, muhalefeti yaklaştırmayalım” demek gelmiyor. Neden acaba?
Kim bilir, belki de oyları korusalar da korumasalar da sonucu önceden biliyorlar.
YSK’nın nasıl bir karar alacağından haberleri var belki de.”