Babası Trabzonlu olan Akdoğan, Star Gazetesi'ndeki "Soylu" başlıklı yazısında hemşehrisi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya destek verdi.
"Siyasetçileri bir sözle, bir olayla, bir anla tanımlamak ne kadar yanlışsa bir takım iddia ve söylentilerle mahkum etmeye çalışmak da yanlıştır" diyen Akdoğan, Soylu için "Çalışkandır, siyasetçidir, mücadelecidir, teşkilatçıdır" ifadelerini kullandı.
İşte Akdoğan'ın Soylu'ya övgü dolu yazısından bir kısım:
"Soylu SİYASETÇİ'dir ve başarılı bir siyasetçidir. Siyasete hasbelkader bulaşan, tepeden inme gelen, oturduğu koltukla bu vasfı kazanan biri değildir. Siyasetin her kademesinde bulunmak, en alt basamakları tırmanarak yükselmek ayrı bir siyasi tecrübedir. Bu tür uzun yıllara sari siyasi yaşamların her anı mercek altında olur.
Soylu TEŞKİLATÇI'dır. Bir siyasi hareketin ve örgütün parçası, sürükleyicisi, aktörü olmak insanlarla sıkı ilişki içinde olmayı gerektirir. Bu ise vefa, kadirşinaslık, sıkı ilişki, samimi diyalog ve ekip adamı olmakla mümkündür. Yol arkadaşlığına önem vermek ayrı bir meziyettir.
Soylu MÜCADELECİ'dir. Devletmemleket meselelerinde de siyasi süreçlerde de mücadele adamı olmak siyasi ikballe değil dava adamlığıyla, azim ve fedakarlıkla alakalıdır. Türkiye'de siyasete soyunmak mücadeleye soyunmaktır. Defosu olanlar ne mücadele edebilirler ne siyasette uzun soluklu olabilirler.
Soylu, ÇALIŞKAN'dır. Tembel adamdan ne siyasetçi ne devlet adamı olur. Genel Merkez ve Bakanlık görevleri Soylu'nun yüksek performans ve gayretini ortaya koymuştur.
Siyasetçileri bir sözle, bir olayla, bir anla tanımlamak ne kadar yanlışsa bir takım iddia ve söylentilerle mahkum etmeye çalışmak da yanlıştır.
Eğer siyaset bu tür yaklaşımlara kurban edilirse veya indirgemeci yaklaşımlarla ele alınırsa siyaset kurumu bir bütün olarak kaybeder.
Siyasetçileri değersizleştirme operasyonları siyaseti değerleştirir ki bunun demokrasimize bir faydası yoktur."
Akdoğan, 6 yıl önce Habertürk'e verdiği röportajda Erdoğan ile ilgili yakınlığını anlatırken, şu ifadeleri kullanmıştı: "Ben Cumhuriyet tarihinin en uzun süreli danışmanı sayılırım.
Sadece Tayyip Bey'e değil, genel başkan ve bakan danışmanlığı da yaptım. Tayyip Bey 2003'te Başbakan olunca birlikte çalışmaya başladık. Metin ekibinin sorumluluğunu üstlendim. Uzun bir süre birlikte çalıştık. Sabah evinden alıyordum, akşam bırakıyordum. Arabada birlikte oturuyorduk. Bu ilişki günün her saati sürüyordu."