Washington Post yazarı Howard Eissenstat, "Türkiye'deki Son Seçimlerden Çıkarılacak Beş Ders"başlıklı yazısında, İstanbul'da geçtiğimiz Pazar günü yapılan belediye başkanlığı seçiminin sonucunun tam etkilerini anlamanın yıllar sürebileceğini, ancak bazı dersleri şimdiden çıkarmanın mümkün olduğunu kaydetti.
Seçimlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik şaşkınlık verici bir ders niteliğinde olduğunu yazan Eissenstat, seçimlerin 15 milyon nüfuslu İstanbul ve tüm Türkiye için bir dönüm noktası olduğunun altını çizdi.
"SEÇİM SONUÇLARIYLA OYNAYAN ERDOĞAN CEZALANDIRILDI"
Eissenstat, seçimlerin giderek daha haksız hale gelmesiyle birçok akademisyenin Türkiye'yi seçimlerle otoriter bazı uygulamaların birleştirildiği, muhalefetin baskı altında tutulduğu bir ülke olarak görmeye başladığını yazdı. Ancak yazar, yanıldığını, 2019 yerel seçimlerinde muhalefetin birlik olmayı başardığını, Erdoğan'ın "böl ve yönet" taktiğini hayata geçirmesini zorlaştırdığını kaydetti. Yazar ayrıca seçim hilesi yapmanın, muhalif adayları taciz etmenin ve medyayı baskı altına almanın yerel seçimlerde zorlaştığının da altını çizdi. İstanbul seçmeninin 31 Mart seçimlerinin sonucuyla oynayan Erdoğan'ı cezalandırdığı ise yazarın altını çizdiği bir diğer nokta...
MUHALEFET TOPARLANIP KENDİNE ÇEKİDÜZEN VERDİ
Amerika'nın Sesi'nin aktardığına göre, Eissenstat'ın seçimlerden çıkarılması gerektiğini vurguladığı ikinci ders, muhalefetin toparlanıp kendine çekidüzen vermeyi başarmasıyla ilgili... Yazar, CHP'nin daha açık ve halkla ilgili bir parti haline geldiğini, İmamoğlu'nun mesajının da bunu yansıttığını kaydetti. İmamoğlu'nun seçmenlere normale dönme seçeneği sunması, hizmet ve tolerans mesajı vermesi, Eissenstat'a göre seçmenin hoşuna gitti.
Ekonominin seçimin sonucunu belirleyen en önemli etken olmasıysa yazarın çıkardığı üçüncü ders... Türkiye'nin ekonomisinin paramparça olduğu bu dönemde İmamoğlu'nun iyi yönetim vaadinde bulunması, seçmeni ikna etti. Türkiye siyasi açıdan kutuplaşmış olsa da tarihe bakıldığında seçmen tercihini ekonominin belirlediği açıkça görülüyor. Yıllar boyunca ekonomik büyümeyle elde ettiği itibarının meyvesini yiyen AKP şimdi yaptığı hatalar nedeniyle cezalandırılıyor.
KÜRT SEÇMEN ÇIKARILARI DOĞRULTUSUNDA OY KULLANDI
Eissenstat'ın çıkardığı dördüncü ders de Kürt seçmenlerin çıkarları doğrultusunda oy kullanması... Yazar, CHP'nin başarısında İYİ Parti ve HDP ile yaptığı anlaşmanın etkisinin büyük olduğunu, bu partiler doğal olarak müttefik olmasalar da HDP'nin verdiği desteğin muhalefetin kazandığı zaferde kritik rol oynadığı gözleniyor. Yazar, hükümetin Kürt desteğini yeniden kazanmak istemesi durumunda çok ciddi bir uzlaşma politikası izlemesi gerektiğini kaydetti.
"ERDOĞAN TEKNOKRATLARI AİLE BİREYLERİYLE DEĞİŞTİRDİ"
Washington Post yazarı Eissanstat'ın İstanbul seçimlerinden çıkardığı beşinci ve son ders ise, Erdoğan'ın başının dertte olduğu, ancak daha demokratik bir Türkiye'ye uzanan yolun da tehlikelerle dolu olduğu yönünde... Yazara göre, Erdoğan'ın İstanbul'daki seçimi zorla iptal ettirme kararı, zaferi garantileyecek net bir plan hazırlanmadan alınmış bir karar. Bu da ikinci yenilginin ilkine kıyasla daha ciddi siyasi hasara yol açma olasılığını arttırıyor.
Yazar, teknokratları ve siyasi ortakları aile bireyleriyle değiştiren Erdoğan'ın siyasi pusulasının şaştığını kaydetti. Siyasi muhalefetin bundan böyle daha agresif bir çizgide ilerleyeceğini öngören yazar, Erdoğan'ın kendi ittifakı içindeki anlaşmazlıkların da artacağı görüşünde. Türkiye'nin teknokratlar açısından zengin bir ülke olduğunu düşünen yazar, Erdoğan'ın devlet idaresinde ustaca manevralar yapacak zihinsel beceriye sahip olup olmadığının belirsiz olduğu yorumunda bulundu.
Daha açık bir sistemin AKP'nin siyasi egemenliğini yıkabileceğini kaydeden Eissenstat, Erdoğan'ın baskıcı yöntemlerini daha da yoğunlaştırabileceğini söylüyor. Ancak İstanbul seçimleri, Eissenstat'a göre, Türk halkının açık diktatörlüğü savaşmadan kabul etme olasılığının düşük olduğunu gösteriyor.
"İMAMOĞLU'NUN İYİMSERLİK MESAJI"
New York Times ise, Erdoğan'ın hatalarının ve İmamoğlu'nun birlik mesajının İstanbul seçimlerinin dengesini değiştirdiğini yazıyor. Carlotta Gall imzalı yazıya göre, İmamoğlu'nun iyimserlik ve sevgi mesajı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tabanını oluşturan dini inançları kuvvetli muhafazakarlara, milliyetçilere ve hayati öneme sahip Kürt azınlıklara cazip geldi. Öte yandan ekonomik büyümenin tökezlemesi, yüksek enflasyon ve liranın hızla değer kaybetmesi, seçim atmosferini etkiledi. Ancak İmamoğlu'nun başarısında seçimlerin yenilenmesinde ısrar eden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın attığı hatalı adımların da payı büyük oldu.
"CHP ERDOĞAN'I ELEŞTİRME YERİNE GÖZ ARDI ETME TAKTİĞİ KULLANDI"
Gazete, CHP'nın seçim kampanyası sorumlusu Ateş İlyas Başsoy'un da görüşlerine başvurmuş. Başsoy, iki basit kurala bağlı kaldıklarını, bunlardan ilkinin Erdoğan'ı göz ardı etmek, ikincisinin Erdoğan'ı sevenleri sevmek olduğunu söylüyor. Erdoğan'ı eleştirme taktiğinden vazgeçtiklerini söyleyen Başsoy, bunun geri tepeceğini anladıklarını, o nedenle kibirli ve üstten bakan siyasi söylemi bir kenara bıraktıklarını anlatıyor. AKP adayı Binali Yıldırım'ın İmamoğlu'ndan 16 yaş büyük olmasının yaşlı bir imaj sergilenmesine neden olduğunu kaydeden Başsoy, Yıldırım'ın hükümetteki 25 yıllık deneyiminin seçmenler tarafından AKP'nin imajını zedeleyen kayırmacılıkla özdeşleştirildiğini belirtiyor.
WALL STREET JOURNAL'DAN İMAMOĞLU'NA ERDOĞAN BENZETMESİ
Wall Street Journal ise David GaultierVillars imzalı haberinde, Ekrem İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önceliklerini arka plana atarak kazandığını yazıyor. Habere göre, tıpkı Erdoğan'ın kariyerinin erken safhalarında olduğu gibi İmamoğlu da seçimi mali kaynaklarla ilgili meselelere odaklanarak kazandı. İmamoğlu da aynı Erdoğan'ın bundan 25 sene öncesinde olduğu gibi halkın gündelik sorunlarını çözme vaadiyle iş başına geliyor. Erdoğan ve partisinin girdiği sıcak tartışmalardan ve ortalığı alevlendirici konulardan uzak duran İmamoğlu, halka en çok umut ve mutluluk vaadinde bulundu. Wall Street Journal'a göre bu strateji, amacına ulaştı. Seçimi yüzde 9'luk farkla alan İmamoğlu, Erdoğan'a ciddi bir darbe indirdi. İki haneli oranlara tırmanan enflasyonu dizginlemeyi başaramayan Erdoğan ise siyasi rakiplerini devlet düşmanı olarak yansıtma taktiğine başvurdu. Gazete, CHP'nin yüzleşmeden kaçınan seçim stratejisinin yanısıra 49 yaşındaki İmamoğlu'nun ülke çapında siyasi bir figür haline gelmesini Erdoğan'ın 31 Mart seçimlerini iptal etme kararına borçlu olduğu yorumunda bulunuyor. Tıpkı 1990'lı yıllarda okuduğu şiir nedeniyle cezalandırılan Erdoğan'ın hükümet baskısının kurbanı olması gibi İmamoğlu'nun da mağdur duruma düşürülüp siyasette önünün açıldığını kaydediyor.