Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, bugünkü "Seçimler 2023’e kalır mı?" başlıklı yazısında, "İmamoğlu’nun şahsında yeni dönemden duyulan umut. 25 yıl sonra İstanbul’un 9.5 puan farkıyla kazanılmasıyla birlikte büyük bir karizma edindi. İmamoğlu’na şans tanınması gerektiğine inanıyorum."dedi.
Selvi, "AKP'de toprak oynamaya başladı" yorumunda bulundu.
AK Parti, İstanbul seçimleri için sandık sonuçlarını analiz ediyor. 31 Mart ile 23 Haziran sonuçları arasında fark, sandık bazlı olarak ortaya konuluyor.
Sandık bazlı olarak seçimlerin MR’ı çekiliyor.
Dilerim doğru sonuçlar çıkarılır. Sandıktan çıkan mesajın gereği yerine getirilir. Ekrem İmamoğlu, 31 Mart’ta Karadenizlilerin oylarını almıştı. Trabzon, Kastamonu, Ordu ve Giresunluların bir bölümü İmamoğlu’na oy vermişti. Pontus tartışması ve Öcalan’ın mektubunun 23 Haziran’da daha yüksek oranda Karadenizli seçmeni İmamoğlu’na yönelttiği tespit edildi.
Öcalan kartının devreye sokulmasının milliyetçi seçmenin İmamoğlu’na yönelmesini sağladığı, 31 Mart’ta Binali Yıldırım’a oy veren MHP seçmeninin üçte birinin ise İmamoğlu’nu tercih ettiği belirlendi.
23 Haziran sonuçlarında YSK’nın iptal kararı, ekonomi ve Suriyeliler de belirleyici oldu.
23 Haziran sonuçlarını 1 hafta önceden isabetli bir şekilde tahmin eden KONDA’nın 23 Haziran seçimleri üzerine hazırladığı raporda ise ilginç veriler ortaya çıkıyor.
Gelir sıralamasında ortada olan ilçelerde İmamoğlu’nun oylarının yükseldiği, tekrarlanan seçimlerde gençlerde, öğrencilerde, işsiz kesimde ve Kürtlerde ise sıçrama yaptığı kaydediliyor. İktidar Öcalankartını ileri sürdü, 31 Mart’taki “Yallah Kürdistan’a” söylemi gitti, yerine “Kürt kardeşlerim” geldi. Öcalan’ın mektubu devreye sokuldu, Osman Öcalan TRT Kürdi’ye çıkarıldı. Ama Konda’nın tespitine göre, Kürtler net bir şekilde“İmamoğlu” dedi. Konda, “MHP seçmeninin önemli kısmı son aşamada Yıldırım’dan vazgeçmiş görünüyor” diyor. MHP seçmenin son haftaki tavır değişikliğinde, Öcalan faktörü etkili olsa gerek.
Ekrem İmamoğlu’nun seçim kampanyasını yöneten siyasal iletişimci Necati Özkan’ın “23 Haziran’a yaklaşırken, hani bilgisayar oyunlarını oynayan ama nasıl oynanacağını bilmeyen insanlar bir anda her tuşa basar ya, böyle bir şey oldu. Panikle her tuşa bastılar” dediği durum yaşandı.
31 Mart ve 23 Haziran seçimleri, suyun kendine yeni mecra aradığı yönünde güçlü sinyaller verdi. 1989 ve 1994 yerel seçimlerinde olduğu gibi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti milletvekillerine, “İstanbul ve Ankara seçimlerine çok takılmayın. Zaten başarılı olamayacaklar” diyor ama saha farklı. Toprak oynamaya başladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletvekilleriyle görüşmesinde “özeleştiriye” açık bir profil çizmiyor. Seçimin kaybedilmesinde payı olduğu düşünülen isimlerde, parti politikaları ve söylemlerde değişikliğe gidileceği işareti vermiyor. Bir stratejisi mi var orasını bilmiyorum. Ama daha çok moral ve motivasyon vermeye çalışıyor, “Sırtımızdan hançerlendik” diyerek faturayı “ihanet” ettiklerini düşündüğü “eski arkadaşlarına” kesmeyi tercih ediyor.
İstanbul seçimleri sıradan bir seçim değil. 2023’e giden yolda İstanbul seçimlerinden önemli dersler çıkarılması gerekiyor. Farklı bir bakış açısını vermesi açısından Ekrem İmamoğlu’nun kampanyasını yöneten Necati Özkan’ın Habertürk’te Fatih Altaylı’nın programında yaptığı değerlendirmeleri paylaşmak istiyorum. Necati Özkan, “Seçimlerin tekrarı, mazbatanın geç verilmesi, 6 Mayıs günü mazbatanın tekrar elinden alınmasıyla bir mazlum yarattılar” dedi. İmamoğlu’nun kampanyasında “yıldız stratejisi”ni izlediklerini anlattı. Bir kahramana ihtiyaç duyduklarını ve kampanyayı bir kahramanın yolculuğu üzerine kurduklarını söyledi. O kahramanı AK Parti kendi elleriyle üretti. İmamoğlu’nun başarısını sadece mağduriyete bağlamak istemem. Çünkü haksızlık olur. Necati Özkan da İmamoğlu’nun kriz yönetimindeki başarısına dikkat çekiyor. “31 Mart gecesini iyi yönetmesi, 6 Mayıs’taki duruşu Ekrem İmamoğlu’nu ortaya çıkardı. Ekrem İmamoğlu’nu Ekrem İmamoğlu yapan kriz anlarını iyi yönetmesidir” diyor.
Krizleri başarıyla yöneten İmamoğlu bu kez İstanbul’u iyi yönetme sınavı ile karşı karşıya. Bir süredir Ankara’daki Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden ziyade İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi toplantılarının izlenir olmasının bir nedeni de bu. İmamoğlu’nun şahsında yeni dönemden duyulan umut. 25 yıl sonra İstanbul’un 9.5 puan farkıyla kazanılmasıyla birlikte büyük bir karizma edindi.
İmamoğlu’na şans tanınması gerektiğine inanıyorum. O nedenle, ilk günden yapılan “karizmanın sıradanlaşması” gibi yorumları erken buluyorum. Haksızlık edildiğini düşünüyorum. Ama İmamoğlu’nun, “karizmanın sıradanlaşması” tehlikesine karşı dikkatli olması gerektiğini de düşünüyorum. İmamoğlu bir anlamda geleceğin yükünü taşıyor omuzlarında.
Ama 2023 seçimlerinde en belirleyici unsur Ekrem İmamoğlu’nun başarısı ya da başarısızlığı olacak. Tabii seçimler 2023’e kalırsa... Seçim yorgunu olan Türkiye, 4.5 yıl seçimsiz bir dönem geçirmeli. Ancak yeni partilerin kurulacağı ortaya çıktıkça Ankara’da yeni seçim tarihleri konuşulmaya başlandı. Seçimler 2023’e kalır diyenlerin sesi daha az çıkıyor.