"Değişim kampı"nın siyasi sonuçları ne olur diye de sual ederseniz. Bahçeli'nin eline tutuşturulacak kağıdı okumadan onu duymadan şimdiden bir şey söyleyemem!..
Yeniçağ Gazetesi yazarı Ahmet Takan, Saray'da yürütülen siyasi partiler ve seçim kanununda da değişiklik yapılmasını öngören çalışmayı yazdı.
Ahmet Takan'ın "Bahçeli, mitili "değişim kampı"na attı!" başlıklı köşe yazısı şöyle:
"Yeni dönemin siyasi kodları" olarak adlandırılan kopyala/yapıştır metinlerde, Eylül ayından itibaren Erdoğan'ın meydanlara inerek yeni oluşumların ve güç kazanan muhalefet partilerinin önünü kesmeye çalışacağı ifade ediliyor. Bu iş, medyan mitingleri söylemleri ile mi yapılacak?.. Ankara'nın siyasi kulisleri öyle söylemiyor!.. Ne diyor?..
Saray'da yapılan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi "revizyon" çalışmalarının yanı sıra önemli bir faaliyetin daha haberini aldım. Siz buna "Türkiye tipi başkanlık sistemi" ile birlikte "Türkiye tipi Baas rejimi" de diyebilirsiniz.. Zaten hali hazırdaki uygulamada öyle pek farklı değil!.. Saray'da siyasi partiler ve seçim kanununda da değişiklik yapılması için çalışmalar yürütülüyor.
Bu çalışmaların benzerlerini geçmişte de duymuştunuz. "Dar bölge" seçim sistemi... İngiliz modeli olarak bilinen her seçim çevresinin bir milletvekili çıkarması yani seçim çevresinde en çok oyu alan partinin milletvekilliğini almasına dayanan "dar bölge" seçim sistemi. Türkiye'de 600 ayrı seçim çevresi olmasını öngören, en fazla oy alanın milletvekili seçileceği bir sistem...
Yüzde 51 çıtasının kaldırılarak en fazla oy alanın da Cumhurbaşkanı seçileceği bir düzen. Dahası var!.. Siyasi partiler yapılan hazine yardımının önemli ölçüde tırpanlanacağı ve kriterlerinin değiştirileceği konuşuluyor. İttifaklar sistemine son verileceği de iddialar arasında... Yani, başkanı ve temsil ettiği siyasi partiyi onaylayacağımız bir sistem öngörülüyor.
Yukarıdaki satırları okuduktan sonra, diyeceksiniz ki; "çelişkiye düştün. Bu yazdıkların çıkarsa söylediğin seçim sisteminden en fazla darbeyi MHP almaz mı?"... Doğru, MHP yok olur.... Ancak, "Devlet Bahçeli'nin görevleri" tanımını hiç aklınızda çıkarmamanızı bir kez daha öneririm!.. MHP, Meclis'e girmiş girmemiş, iktidar olmuş olmamış, ne zaman çok önemsedi ve de onun gayretine düştü Devlet Bahçeli?... 2002'de Başbakanlık tekliflerini reddederek koalisyonu bitirdi, AKP'yi tek başına iktidara getirdi.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e 2007'de Cumhurbaşkanlığı yolunu açan isim oldu. 7 Haziran 2015 seçimi akşamı "erken seçim" çağrısı yaparak kendisinin "hiçbir hükümet formülü içinde olmayacağını" ilan edip, 1 Kasım seçiminin yolunu açtı. Dağılmak üzere olan AKP'yi tekrar tek başına iktidara taşıdı.
Partisi yarı yarıya milletvekili kaybetti. "İstikşafı görüşmeler" sırasında kendisine söylediklerini Erdoğan'ın kulağına fısıldayarak, Ahmet Davutoğlu'nun azledilmesinde önemli faktörlerden biri oldu. Bunlar ve sonrasında bu ucube sisteme yaptığı katkılar zaten hafızalardan çıkmıyor!..
"Değişim kampı"nın siyasi sonuçları ne olur diye de sual ederseniz. Bahçeli'nin eline tutuşturulacak kağıdı okumadan onu duymadan şimdiden bir şey söyleyemem!..