Uğur Dündar’ın “Ölüm tehdidi!..” başlıklı bugünkü yazısı şöyle:
“Senin cezan bu vatan millet adına kesilecek. Beni yok yere engelleyip arkamdan atıp tutmalarının cezasız kalacağını sanıyorsun değil mi? Büyük yanılgı, barınaktaki köpekler bile yemlenirken sıraya giriyor örnek al sende sıranı bekle kansız!”
★★★
Virgülüne dokunmadan aktardığım tehdit ve hakaret dolu bu Twitter mesajı, “Çiftlikbank” dosyasını açıp, “Tosuncuk” Mehmet Aydın’ın Uruguay’daki malikanesi, yatı ve Ferrari arabasıyla, NewYork’taki milyon dolarlık dairesini belgeleri ve görüntüleriyle ortaya çıkarmamdan hemen sonra geldi.
@UmeyrFreezer profil adresini kullanan kişinin tehdit mesajını yargıda hesap sormak üzere sakladım.
★★★
Çiftlikbank haberlerimin ardından düşündürücü gelişmeler oldu. O güne kadar Interpol’ün arananlar listesinde adı bulunmayan Mehmet Aydın, “en çok aranan kişilere” dahil edildi.
Türkiye’de de bu vurgun zincirinin sosyal medya sorumlusu olduğu öne sürülen Umeyr Karakoç adlı kişi gözaltına alındı. Karakoç’un sarı sendikalardan birinin şube başkanlığını yapan ve Üsküdar Belediyesi’nde şef olarak çalışırken ayrılıp, Çiftlikbank’a genel müdür olan babası Niyazi Karakoç da hakkında yakalama kararı çıkarılanlar arasında.
★★★
Umeyr Karakoç’la ilgili haberleri okurken @UmeyrFreezer’in fotoğrafına baktım. Aaaa ikisi de aynı değil mi?..
Bunun üzerine ben de şu mesajı yazdım:
“Meslekte 50’nci yılım. Bu 50 yılda beni kimler, niçin tehdit ettiler? Kimler neden öldürmek istediler? Çiftlikbank’ın sosyal medya sorumlusu olan bu ahlaksız tıfılın güldüren tehdidinin hatırlattıklarını hafta içinde yazacağım. Gerilim filmi senaryosu gibi okuyacaksınız!..”
Sevgili okurlarım,
Meslek hayatımda ilk ölüm tehdidini, 70’li yıllarda aldım. Soğuk savaş sürecinde hedef ülke konumundaki Türkiye’mizde emperyalizm sağ sol çatışması çıkarmış, hemen her gün karşıt görüşteki gençlerimiz birbirini vurmaya başlamıştı. İşte o kan ve ölüm dolu günlerde hazırladığım bir haberin sonunda büyük mizah ustası Müjdat Gezen’li bir parodi yer almıştı. Müjdat bir silah ve sigara kaçakçısını canlandırıyor, benim “Bulgaristan’dan teknelerle getirdiğiniz kaçak silahlarla sigaraları nereden çıkarıyorsunuz” soruma, haritada Trakya’nın Karadeniz kıyılarındaki bazı noktaları göstererek “Buralardan” cevabını veriyordu.
★★★
Programdan sonra çok ciddi tehdit telefonları gelmiş, Müjdat’a ulaşan bir ihbara göre; kaçakçılar bizi vurmak için peşimize düşmüşlerdi. Çünkü haritada gösterdiği yerler kaçakçıların gerçekten çıkarma yaptıkları noktalarmış!..
Bu meslek hayatımda aldığım ilk ölüm tehdidiydi.
O günden bu yana sayısını unuttuğum kadar çok ölüm tehdidi aldım, ayrıca zamanla tüm terör örgütlerinin hedefinde oldum.
★★★
Peki bundan korkup sustum mu?
Tam tersine… Kamu kaynaklarını yağmalayarak, tüyü bitmemiş yetim hakkını çalan, böylece Türkiye’nin gelişmesini engelleyen suç örgütleri ve vurguncuların üzerine daha kararlı ve cesur adımlarla gitmeye başladım.
Okurken dudağınızı uçuklatacak bu olayları yakında “Meslekte 50 Yıl” başlıklı özel bir yazıda anlatacağım.
★★★
Karanlık güç odakları dünyanın her yanında dürüst ve cesur gazetecileri susturmak isterler. Öyle ki onlara saldırmayı adeta spor haline getirirler. Toplumun inanıp güvendiği gazetecileri silah tutan tetikçilerle yok edemeyenler, kalem tutan tetikçileri kullanmayı da ihmal etmezler.
Bu satırların yazarına da ta 70’li yıllardan bu yana, atılmadık çamur ve iftira bırakmadılar. Hele FETÖ’nün korku imparatorluğuna dönüşen cadı avı sürecinde!..
Ama sonuçta ne oldu?
Müfteriler cevabı verilemeyecek tek bir belge gösteremedikleri gibi, yargı önünde sorguya çekilirlerken acınacak durumlara düştüler.
★★★
Sevgili okurlarım,
Tetikçiler ne söylerlerse söylesinler önemli değildir. Kendilerinden emin gazeteciler için tetikçilere hesap vermek zuldür! Tetikçilere hesap verilmez, ancak yargı önünde onlardan hesap sorulur!
“Aynaya baktıklarında içlerinden oraya tükürmekten başka bir duygu geçmeyenler”in halkın gerçekleri öğrenme hakkından başka bir güce hizmet etmemekte direnmem nedeniyle attıkları iftiralar nasıl bir sonuç verdi biliyor musunuz?
Affınıza sığınarak yazıyorum; beni halkımızın en güvendiği kişi yaptı!..
★★★
Çiftlikbank, “Tosuncuk” Mehmet Aydın ve tehdit edip hakaretler savuran sosyal medya sorumlusu çocuğa dönersek…
Bu olay, “Tosuncuk” denilerek geçiştirilecek basit bir vurgun değil.
Arkada zaman içinde ortaya çıkacak başka güçler var.
Birilerindeki korku ve telaş da bu görüşü doğrulamıyor mu?