AKP’li kaynaklar öncelikli olarak belgelerin sızdırılmasını “FETÖ operasyonu” olarak nitelendiriyor. Bununla ilgili olarak da 1725 Aralık süreci örnek gösteriliyor. 1725 Aralık sürecinde de “asıl hedefin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğuna işaret edilirken, TÜGVA’daki olayda da aynı şekilde Bilal Erdoğan üzerinden doğrudan hedefin yine Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğu” ifade ediliyor.
Bu nedenle yakın süreçte gerek İçişleri Bakanlığı’nca gerekse Adalet Bakanlığı’nca “gerekli operasyonlar başlatılarak belgelerin kamuoyuna sızdırılmasının arkasındaki güç odaklarının açığa çıkarılacağı” konuşuluyor. AKP kanadı ayrıca son dönemde “ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilere” göndermede bulunarak “ABD’deki gizli bir elin yeniden FETÖ’nün hücrelerini uyandırdığı” kaydediliyor.
Cumhuriyet'ten Selda Güneysu'nun haberine göre; AKP’li kaynaklara göre belgelerin sızdırılmasının bir diğer nedeni ise “olası bir iktidar değişikliğinde yeni gelen iktidara göz kırpmaya çalışan bürokratlar”.
Kaynaklar, bu durumun nedenini şöyle anlatıyor: “Salgın nedeniyle yaşanan ekonomik bunalımdan yorulan halkın bize tepkisi var. Bu durumu fırsat bilen bürokratlar da var. Bu bürokratlar, halkın bu tepkisinden hareketle, olası bir iktidar değişikliğinde kendilerine yer yapmak için muhalefete bilgi sızdırmaya çalışıyor.”
AKP, belgelere ilişkin bir diğer nedeni de “muhalefet kanadından iktidara yönelik açıklamaların artık kamuoyu tarafından da kabul görmesi” olarak açıklıyor.
“Halkın iktidar tarafından gelen açıklamalara temkinli yaklaştığı, buna karşılık muhalefet partisinin tezlerinin kamuoyunda daha fazla inandırıcı bulunduğu” ifade edilirken “AKP’nin son genel seçimlerde birtakım vaatleri vardı, ekonomide peyder pey büyüme hedefleniyordu. Ancak kimse salgını öngöremedi. Salgının yıkıcı etkileri devam edince bu kez canı yanan insanlar muhalefete sarılmaya başladı. Bazı söylemler var ki doğru değil ancak sahada doğru olmayan söylemleri düzeltmek zor” değerlendirmeleri yapılıyor.