Bu anlatacağımız hikaye ülkemizde bilime nasıl bakıldığını ve ne gibi değerlerimiz kaybettiğimizin sadece küçük bir örneği olacak. İlayda Şamilgil bu konun en büyük örneği konumunda. Bu güzel kızımız hazırladığı proje ile TÜBİTAK tarafından reddedildi fakat kendisi aynı proje ile dünya birincisi oldu. Bu konu daha sonra meclis gündemine de taşında fakat hiçbir yayın organında kendisinin haberini ne yazık ki göremedik. Bu tür yaklaşımlarla bu gibi değerlerimizi şimdiye kadar hep kaybettik bundan sonrada kaybedecek gibi duruyoruz. Bu güzel kızımızın başarılar ile dolu hayatından kısa bir kesit hazırladık sizlere umarım severek okursunuz.
Bu güzel kızımız, 89 yaşlarında izlediği bir filmden etkilendi ve günlük hayatımıza fiziğin etkisi dikkatini çekti. Sonrasında fizikle ilgili kitaplar okumaya başladı.
Henüz 12. sınıf öğrencisiyken “Sıvılardaki Su Oranını Mıknatısla Ölçebilen Ucuz, Hızlı ve Taşınabilir Bir Sistem” adlı bir proje hazırladı ve adından çok söz ettirdi.
Hazırladığı bu fizik projesini büyük bir heyecanla TUBİTAK’a sunan İlayda, ne yazık ki dereceye giremedi. TUBİTAK’ın bu kararı ise kimseyi şaşırtmadı…
Ardından aynı projeyle 80 ülkeden binlerce projenin katıldığı “First Step to Nobel Prize in Physics” (Nobel Fizik Ödülü’ne Doğru İlk Adım) adlı yarışmaya başvurdu
İlayda bu proje dışında 2013 yılında İstanbul’daki bazı metro istasyonlarındaki kanserojen olduğu bilinen radon gazı ölçümü yapıp İstanbul Valiliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne sunmuş aynı zamanda
