CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve beraberindeki heyeti kabul etti.
Görüşmede CHP lideri Kılıçdaroğlu’na, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ile Genel Başkan Yardımcıları Faik Öztrak, Oğuz Kaan Salıcı, Seyit Torun, Muharrem Erkek ve Gülizar Biçer Karaca eşlik etti.
Kılıçdaroğlu ve Davutoğlu, toplantının ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Kılıçdaroğlu, Alaattin ÇAkıcı'nın tehdidine ilişkin ilk kez konuştu. Kılıçdaroğlu, "Çakalların olduğu yerde hiç kimse bize bir şey söyleyemez" dedi.
Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu da Kılıçdaroğlu'na yönelik tehdide, "Hiçbir siyasi parti lideri tehdit edilemez" diyerek tepki gösterdi.
"Nasıl bir değerlendirme yapayım. Ben Erdoğan'ı eleştiriyorum Bahçeli cevap veriyor, Bahçeli'yi eleştiriyorum yer altı dünyasının bir lideri cevap veriyor. Türkiye'nin geldiği hale bakın. Nasıl bir hale geldik. Hukukun olmadığı yerde, hukukun ihlal edildiği yerde, devlette liyakatin çöktüğü yerde, yargının olmadığı yerde bir süre sonra devlet organize suç örgütü haline dönüşebilir. Nasıl oluyor da böyle bir eleştiri başka bir yerden geliyor. Bana cevap verecek olan Sayın Bahçeli'dir veya onun arkadaşlarıdır. Aralarındaki ilişki nedir onu bilmiyoruz ama ciddiye alınacak bir olay değil. Hiçkimse unutmasın, bizim ruhumuzu oluşturan temel öge Kuvayı Milliye'dir. Çakalların bulunduğu yerde hiçkimse bize bir şey söyleyemez.
Az önce sayın genel başkan arkadaşlarıyla beraber güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili yaptığı çalışmayı bütün siyasi partilere vereceğini söyledi. Bu ülkenin yeni bir anayasa ihtiyacı var mı, var. Bütün bunları neyle sağlayacağız? Omurgası güçlü bir anayasa ile. Allah aşkına bu tartışmaların sebebi ne? O konuşmada söylüyorum, Millet İttifakı olarak bir araya geldik, ilkeleri belirledik. Anayasa çalışması yaptınız mı? Yapmadık arkadaşlar yapsaydık elimizde bir metin olurdu değil mi? Bu neden bu kadar tartışılıyor? Bütün bunları bir tarafa yatarak demokrasinin önünü tıkamak için baskı rejimini yasallaştırmak için her şeyi yapıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar bu ülkeye güçlü bir parlamenter sistem getirmeye bu ülkenin insanı kararlı. Her kesimin görüşünü almak zorundasınız. Anayasa değişikliği bu ülkede toplumsal uzlaşmayla olur. Birilerinin ön görüsüyle yapılmaz, bu şekilde yapılan anayasaların tamamı Türkiye’nin geriye gitmesine neden olmuştur. Bir toplumsal uzlaşmadan söz ediyoruz, toplumsal ayrışmayı nasıl güçlendiririz çalışması. Bir toplumsal uzlaşmayla bu ülkede güçlü parlamenter sistemi kuracağız. Nokta.
(Kıbrıs’a davet edilmediği iddiası) Davet edildim Sayın Cumhurbaşkanı, daveti yanlış hatırlamıyorsam bir gün önce elime geçti.
Bütün partilere randevu talebimiz oldu. Sayın Erdoğan'dan da talep ettim, Bahçeli'den de talep ettim. En temel mesele psikolojilerin yönetimi. Türkiye'de öyle bir psikolojik ortam var ki bir grup bir parti başka partilerle bir araya gelirse bu toplumsal uzlaşı oluyor, ama başka bir parti yapınca ihanet oluyor. Bu ihanet sözcüğü ile Türkiye'de siyasal sistem problemini aşmak mümkün değil. Bu ülkenin geleceği için umutla bakılacak bir demokratik sistemin vaktidir. Bunların tartışılıyor olması bile bizim için zaaftır.
Sayın Genel Başkan'a siyasi bir eleştiri dolayısıyla yöneltilen tehditler konusunda ise, kesinlikle öncelikle iktidarın bu konuya cevap vermesi gerekiyor. Burada hukuk kuralları işler ve anayasal bir konuma sahip olan ana muhalefet lideri hiçbir kimse tarafından tehdit edilemez, hakarete uğrayamaz. Burada Sayın Genel Başkan'ın tepki vermesine gerek olmaksızın, başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere bu ülkenin yöentiminden biz sorumluyuz kimse hele hele bir siyasi lideri tehdit edilemez denebilmesi lazım. Bu denmediği için bugün problem var. Reformlardan bahsedldiği günlerde eğer bi siyasi parti lideri açık şekilde tehdit ediliyorsa, öbür tarafta da toplum ayrıştırılıyorsa bunun sorumlusu iktidar olur.