Geçen hafta İstanbul, Kadıköy Bağdat Caddesi'nde 19 yaşında bir genç kız tecavüze uğradı…
Bu satırları yazmaktan bile utanıyorum; genç kız, arkadaşlarıyla gittiği bir eğlenceden dönüyordu. Sabah saat 03.00 sularıydı ve arkasından yaklaşan bir sapık tarafından bıçakla tehdit edilerek tecavüz edildi. Ve ardından yaşananlar, nasıl bir ülke haline geldiğimizi, ne tür sapıklar ve sapkınlar tarafından çevrelendiğimizi anlatması açısından ibret vericiydi…
Beyni apış arasına kaçmış yobaz güruhun, hem de gazete köşelerinde, televizyon ekranlarında, üniversite odalarında söyledikleri, vurguladıkları, paylaştıkları şey aynıydı:
–Bir genç kız, gece saat 03.00'te sokakta ne arıyordu?..
Tecavüzü, sapıklığı kutsayan bu iğrenç yaklaşım orada da kalmadı. Din profesörü kılıklı bir muhterem şu sözcüklerle katıldı kutsama yarışına:
–Dekolte giyene tecavüz edilir!..
İğrençliğin şahikası gibi görünüyor ama dahası var; bir dergide yazılar yazan dinci bir eski mahkum, çok esprili olduğunu sandığı şu pislik anketi Twitter'da yayınladı:
–19 yaşındaki bir “kız” gece saat 03.00'te Bağdat Caddesi'nde ne tür bir eğlenceden dönebilir? Anketin yanıtları şöyleydi: a) Saklambaç b) İp atlama c) Yağlı güreş d) Bilmiyorum
Bu aşağılık ankete 1000'i aşkın yanıt geldi… Hastalıklı kafa, tecavüzcü sapığı korumaya almış, gencecik, tecavüze uğrayan bir kızı çarmıha geriyordu…
–Türkiye'nin yıllar içinde ulaştığı “kabile devleti” modeli buydu işte!..
Bu sapkın ve şiddete yatkın kafanın geçmişe doğru izini sürdüğümde ise inanın dehşete düştüm…
Öncelikle, gazetelerin şu meşhur 3. sayfaları, şiddetin, tacizin, ölümün günlük manifestoları halinde örneğin… Tecavüze uğrayan, işkence gören, öldürülen, yakılan, küçük yaşta satılan yüzlerce kadının, gencecik kızın, çocuğun yürek yakan öyküleri her gün ama her gün art arda yer alıyor o sayfalarda…
Rakamlar ve oranlar ise kabus gibi… Bu ülkede şiddet sonucu öldürülen kadın sayısında bile rakamlar birbirini tutmuyor. Tutmuyor çünkü aile içi şiddet, sokakta şiddet, yabancı kadına şiddet farklı kategorilerde görünüyor. Örneğin 2002'de 66 olan kadın cinayeti sayısı 2007'den itibaren 1000'li rakamlar olarak karşımıza çıkıyor.
Toplamda öldürülen kadın sayısı 5 bin küsurla 10 bin küsur arasında gidip geliyor. Ölümle sonuçlanmayan şiddet, taciz, dayak ve işkencede ise akıl almaz rakamlar veriliyor: TÜİK istatistiklerine göre 20052010 arasında 100 binin üzerinde kadın cinsel saldırı mağduru oldu. Mağdur kadınların yüzde 40'ının hiç şikayet etmediği tahmin ediliyor…
İstatistiklere göre, söz konusu kadın olunca üst, orta, alt sınıf fark etmiyor; neredeyse tümü taciz, şiddet ve maalesef ölümden paylarını alıyor!.. İşte TÜİK verilerinden içler acısı halimiz:
–Tecavüze uğrayanların yüzde 50'si 18 yaş altında ve bunların yüzde 10'u erkek, geriye kalanı kız çocuklar. Her 4 kız çocuktan biri cinsel şiddete uğruyor. Daha çok 79 yaş arası çocuklar cinsel şiddete maruz kalıyor… Aile içi şiddet ve ensest hep yüksek oranlarda seyrediyor.
Yüzde 40 gibi büyük oranda kadının şikayet dahi etmediği tahmin ediliyor demiştim; bu, TÜİK verilerinin ancak yüzde 5060 oranında sağlıklı olduğunu da gösteriyor doğal olarak!..
İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) verileri ise çok daha korkutucu, çok daha mide bulandırıcı:
–Türkiye'de her 4 saatte bir kadın tecavüze uğruyor ya da erkek şiddetine maruz kalıyor…
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerine göre, üniversite mezunu kadın çalışanların dahi yüzde 75'i en az bir kez şiddet mağduru oluyor!..
Gördüğünüz tablo, kadının bu ülkede nasıl büyük tehlikelerle boğuştuğunu, nelerle savaşmak zorunda olduğunu, önemli bir kısmının sesini bile çıkaramadığını ortaya seriyor. Böyle olunca da kendisine “erkek” diyen yaratıkların hedefine daha çok yerleşiyor. Şiddet ve tecavüz olaylarında, hatta cinayetlerde bile verilen “iyi hal” indirimleri, bu yaratıkların daha da azgınlaşmasına, kendini “özgür” hissetmesine yarıyor!..
İşte bu nedenle tecavüze uğrayan gencecik kızlar suçlanırken, tecavüz kutsanabiliyor… Hayatımızı karartan “Fetret Devri” sürecinde kadınların giderek çalışma hayatından kopması, giderek eve hapsolması hep bilinçli bir “erkek egemen” ve de gerici bir toplum dayatması yüzünden…
Ancak unutulan çok önemli bir nokta var; yarısını eve tıkan, döven, tecavüz eden, öldüren toplumların varabileceği tek bir yer var:
–Kölelik!.. Kadının olmadığı yerde, erkeğin zerre kadar önemi yok, işte bu kadar!!!
Tam da içinde yaşadığımız günleri anlatıyor, değil mi?..
Halbuki 4 yıl önce kaleme aldığım bir yazıydı!.. Dehşet verici örnekler verdiğim bir yazı… Ama bugün yaşananlar çok daha vahim ne yazık ki!..
CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, hazırladığı “Cinsel şiddet raporunu” açıkladı… Buna göre son 6 yılda cinsel saldırıya uğrayan kişi sayısı 7 bini geçti. Mağdurlardan 1779'u 18 yaşından küçüktü. Çocuğa yönelik cinsel saldırı vakalarındaki artış ise ne kadar biliyor musunuz?..
–Yüzde bin 21!..
O yazımda “Kabile Devleti” tanımı yapmıştım…
–Ulaştığınız noktada onu bile geride bıraktık!..