Arabanızın deposunu bir benzin istasyonunda doldurduğunuzu hayal edin. Hızlı bir şekilde yakıt dolduruyorsunuz fakat aracınızın deposu bir türlü dolmuyor. Bir sızıntı olduğunu fark edersiniz ama iş işten çoktan geçmiştir. Harcadığınız onca para ve emek boşa gitmiştir.
Vücudunuz o araba, solunum ve dolaşım sistemleriniz benzin pompası olarak düşünelim. Bilmeden hipoksemi olarak bilinen bir rahatsızlıktan şikayetçisiniz, bunu farketmeden boşuna çabalıyorsunuz ve değerli enerjiyi boşa harcıyorsunuz.
Basit terimlerle hipoksemi, kandaki oksijen seviyesinin düşük olması anlamına gelir. Her nefeste, vücudunuzdaki hücrelere kan aracılığı ile taze oksijen gönderilmelidir, böylece dokularınız, kaslarınız ve organlarınız sağlıklı kalabilir. Ancak hipoksemili insanlar kan dolaşımlarında ihtiyaç duydukları kadar oksijen taşınamaz. Zamanla, bu durum nedenini bilmediğiniz bir yorgunluğa ve nedensiz bir strese neden olabilir.
Hipoksemiye ne sebep olur?
Hipokseminin birçok potansiyel nedeni vardır. Başlıca nedenleri arasında yüksek irtifa bölgelerini ziyaret etmek, bronşiyal enfeksiyon yaşamak veya solunum komplikasyonlarına yol açan bir ağrı kesici ilaç almak yer alır.
Hipokseminin asıl nedenleri arasında kalp rahatsızlıkları ve kalp kusurları, astım , amfizem, KOAH, uyku apnesi, pulmoner fibroz ve akciğer dokusu izleri sayılabilir .
Hipoksemi belirtileri nelerdir?
Kronik yorgunluk hissetmeniz, mutlaka hipoksemi hastası olduğunuz anlamına gelmez. Ancak, bu belirtilerden herhangi biriyle birlikte olduğunda, doktorunuzdan kanınızdaki oksijen seviyeni kontrol etmesini isteyebilirsiniz. İşte dikkat edilmesi gereken belirtiler:
Baş ağrısı
Nefes darlığı
Hızlı kalp atımı
Öksürük ve hırıltı
Cilt ve tırnaklarda renk değişikliği
Kanınızdaki oksijen oranının düşük olduğundan şüpheleniliyorsa, doktorunuz kanınızda ki oksijeni ölçen bir test yapmalıdır. Bu kesin olarak bir sonuç verecektir.
Kanınızdaki oksijen seviyesini arttıran birkaç sağlıklı alışkanlıkla hipoksemi olasılığını azaltabilirsiniz :