Ceyda Düvenci'nin kızı için verdiği yaşam savaşı acıklı değil aksine yaşam dolu, umut dolu! Bu güzel ailenin hayat dolu mücadelesi hepimize örnek olsun.

90'ların en güzel, en sempatik kadınlarından biriydi Ceyda Düvenci. O dönem kendisine aşık olmayan kimseyi tanımıyoruz biz :) Bakmayın 90'ların en güzeli dediğimize, o hala su gibi duru ve mütevazi bir güzel.

Güzellik yarışmasından sonra ekranlara hızlı bir giriş yapan Düvenci'yi sık sık dizifilmlerde görmeye başlamıştık. Sempatik tavırlarıyla herkesin ilgisini toplayan Ceyda, dünya evine girmiş ama ne yazık ki aradığı mutluluğu bulamamıştı. İkinci kez şansını denedi ve bu evliliğinden Melisa adında bir melek kızı oldu.
Ceyda Düvenci'nin kızı Melisa, doğumdan hemen sonra beyin kanaması geçiriyor ve "Serebsal palsi" teşhisi konuluyor. Bu teşhis bir hayli ağır, çünkü kımıldamadan ömür boyu tekerlekli sandelyeye mahkum kalabilir, konuşamayabilir ve vücudunun belli fonksiyonlarını kullanamayabilir.
Daha hamilelik döneminde gebelik sıkıntılarıyla mücadele eden Düvenci, erken doğum gerçekleştirmiş ve Melisa aynı zamanda prametüre doğmuş. "Yediklerimiz, soluduğumuz hava ve daha bir sürü şey, artık sağlıklı doğumlara izin vermiyor" diyor savaşçı anne.
Her 4 çocuktan birinde görülen bu hastalığa gerçekten de bir savaşçı gibi göğüs geriyor, ve anne kız yolculukları doğum anından sonra böyle şekilleniyor.

Serabral palsi teşhisi konulan güzeller güzeli Melisa'da zeka geriliği yok. Yukarıda saydığımız ihtimaller her çocukta farklılık gösterebiliyor. Melisa, yaşıtlarına nazaran biraz daha yavaş hareket ediyor ve sadece yüzde 35 görme kabiliyetine sahip.

Yürüteçle yürüyebilen Melisa, şimdilerde minik minik adımlarını atmaya başladı bile :) Annesinin devasa sevgisinden beslenen Melisa da küçük bir kahraman adeta. Meleğine çok çok bağlı ve şimdiden kendisi için inanılmaz mücadeleler veriyor.

Melisa'nın hastalık haberini aldığında o şaşkınlık ve acıyla kendini suçlamış Ceyda. Kolay değil tabii ki... Öncesinde düşük tehlikesi, prametüre doğum ve beyin kanaması. Ama bu güçlü anne kızıyla hastaneden çıkar çıkmaz toparlamış kendisini. Adeta bir "He-man"e dönüşmüş. Ne de olsa her şey kızı için! Oldukça masraflı bir hastalıkla mücadele etmek zorunda kalan Düvenci, fizyoterapi için Melisa'yı düzenli olarak Amerika'ya götürüyor. Her zamankinden daha güçlü olduğunu söyleyen anne, "Bu 'dramatik' görünen hikaye beni dimdik hale getirdi" diyor.
Hayatta bu mücadeleyi veren tek kişi olmadığını vurguluyor Düvenci. Tanınırlığımla dikkat çekiyorum diyor ve sözlerine şunları ekliyor: “Ne zaman karamsarlığa kapılsak Melisa’nın gülen yüzüne bakıyoruz ve yola devam diyoruz” diyen aileler var. Ne mutlu bize."

Bunlar da İlginizi Çekebilir