İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Edirne'de halka sesleniyor...
Akşener'in konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:
Bu seçim bir savaş değil, biz düşman değiliz. Burayı şereflendiren sizler işgalci güç değilsiniz. sen ulussun Sen bu milletin bir parçasısın. Sen seçmensin. Hangi partiye oy verirlerse versinler, seçmenler hayırseverdir.
Muhtemelen önümüzdeki hafta daha da kötüsünü göreceğiz. Şimdi orada, "Sözüm sana." Peki arkadaşlar Recep bey bugün de aynı şeyi söyledi. Güvenlikten sorumlu bir arkadaş var.
Erkekler ve erkekler arasındaki evliliğe takıntılı. Sınırların bir elek haline gelmesinin ardından Türkiye, göçmenler için bir hendek haline geldi. Kazanırsak, erkek erkeğe evliliği bedavaya getirecek, hadi. Beyler bu nasıl bir hayal dünyası? Ayrıca insanların ve hayvanların evliliğine de izin verirdi.
Aklıma geldikçe Türkiye'de yaşayan tüm Edirne merkezli psikiyatrları bu arkadaşları araştırmaya davet ediyorum. Yaşına ulaşmış bir arkadaşımız da çok ilginç, başbakandı, istiklal marşını kağıtta okuyamıyordu ama biz işgalci güçtük.
Kemal Bey'e oy vereceksin, Meral'e oy vereceksin. Böylece işgalci güç oldular. Hey dostum, sana ne oldu? AKP'ye oy verenler bağımsızlık mücadelesi veriyor.
"TBMM BAŞKANI'NDAN ÇİVİK CİVİK FETÖ'YE ÖVGÜ"
Recep Bey çıktı ve "Beni bir soğana, bir patatese kurban etmeyin" dedi. Buradan anlatayım patates soğan hoşçakal Erdoğan. Patates soğan yiyemeyen Erdoğan'ın gücünü yer inşallah. İktidarı kazanırsak şampanyayla kutlardık.
Yine de şampanya içmek istedik, dedi bu arkadaş, kazanırlarsa temiz alınlarıyla secde edecekler. İşte burada kullanım hakkı devreye giriyor. Muhterem o kadar çok çalmışsın ki bu alnında saflık yok, koca bir kara vatan var!
Köle hakkını yedin, kul hakkını yedin. 82 puan alan gencimizi AK Parti'de ayısı amcası yok diye atayamadınız, 5254 puan verenleri ayısı amcası var diye atadınız. Alnında kara var, haram var. Bu arkadaş ben Meclis'teyken bir konuşma yaptı. Bir gıcırtılı FETÖ'yü övdü.
CHP bazen kızıyor, sonra bu FETÖ'yü öven aslan kesiliyor ve 'Vay Fetullah Gülen efendi' diyor. Nereden nereye? O meclis kürsüsünde FETÖ'cüyü öven adam sendin.
“HAVZA TARIMI YAPIYORUZ”
Sulama kanallarınızın bakımı yapıldı mı, Ergene temizliği yapıldı mı? Pirinç üretiyorlar, Yunan pirinci, Kanada mercimeği, Sırp eti pazarlarda satılıyor. Edirne'nin veya herhangi bir şehrin köylüsü oturup ağlasın.
Et, mercimek, nohut, mısır, pirinç ithal edin, saman ithal edin veya arkadaşınız, ithal etmediğiniz ne kaldı? İthal biraz akıl, bilim, hukuk, adalet ve bunlar özgür. Edirne'nin tarım, sulama, sulu tarım, yarım kalan kanallar, barajlar konusunda ne eksiği varsa onu yapacağız.
Köylerde tarımsal üretim yapmaya karar verdiyseniz ve 5 yıllık evliyseniz kadın veya erkek olarak sizin ve eşinizin BAĞKUR veya SSK primlerini biz ödeyeceğiz. Havza tarımı yapacağız.
Fiyatı önceden bildireceğiz. Ondan sonra da mazot, gübre, yetiştiriciye elektrik, yem, gübre ve elektrik desteğini en baştan uygulayacağız ki emek azalsın. Sonuç olarak daha önce açıkladığımız fiyat geldi, onu alacağız. Daha fazlası gerçekleşti, kime istersen satarsın. Diyelim ki üretim aşağıda gerçekleşti, yine ilan ettiğimiz fiyattan alacaksınız.
"2 YIL İÇİNDE TAMAMINI GÖNDERECEĞİZ"
Edirne'yi dünyanın incisi yapmak mümkün. 25.000 kayıtlı işsiz var. Çoğu genç ve üniversite mezunu. Bir yıl içinde turizm kentine çevirebiliriz. O zaman bu şehirde işsiz genç kalmayacak.
Oteller dolup taşıyor, yeni oteller açılıyor. Örneğin karaciğer. Edirne dışında kim yaparsa yapsın ciğer yok kardeşim. Gerçekten pişmiş olarak ihraç etmek mümkündür. Bugün Recep Bey inci saçıyor.
Demek o 'hanımefendi' benim. Bu hanımefendi sözde bir milliyetçi ve bazı aptallar onun taşeron bir milliyetçi olduğunu söylüyor. 40 kişiyiz, birbirimizi tanıyoruz tatlım. IC