Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın faiz indirimi kararları ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ekonomiyle ilgili açıklamaları sonrası döviz kurlarında yaşanan tarihi yükselişle ilgili bir yorum da iktidara yakınlığıyla bilinen gazeteci Abdulkadir Selvi'den geldi.
Hürriyet gazetesindeki yazısında ekonomiyle ilgili farklı bir tercih setiyle karşı karşıya olunduğunu dile getiren Selvi, geçmişte yaşanan ekonomik krizleri hatırlatarak şunları söyledi:
"Ekonomist değilim. Ancak dikkatli bir gözlemciyim. Tansu Çiller ile Murat Karayalçın’ın birlikte açıkladıkları ekonomik önlemleri izleyen gazetecilerden biriydim. Çiller dönemi ekonomi krizini yaşadım. 2001 krizini iliklerime kadar hissettim. Yazarkasa atıldığında Ecevit Başbakanlık’tan çıkmış Meclis’e geliyordu. Meclis’in kapısında karşıladığımız andaki halini unutamıyorum.
O günler geride kaldı. Ama demem o ki, bu tercihi de yapabilirsiniz ama bunu piyasa yapıcıları ile ve kamuoyu ile paylaşmanız gerekiyor. Ben bu tercihin doğru bir ekonomi yönetimi olduğunu düşünmüyorum. Ama yine de ekonominin bir de iletişimi vardır. Kamuoyunu, yaptığınızın doğru olduğuna inandırırsanız piyasalar yeni ekonomik tercihleri satın alırsa güçlü bir desteğe sahip olursunuz."
"Bugün yaşananları yok sayamayız. Onlara gözümüzü kapatamayız" diyen Selvi, eylül ayında doların 8.30 lira olduğunu, birkaç ay içinde 13 lirayı aştığını belirtti.
Selvi, devamında "AK Parti’nin rakibinin ne CHP ne de İYİ Parti olduğunu yazıyorum. AK Parti’nin rakibinin 'Ekonomi Partisi' olduğu gerçeğinin üzerinde duruyorum. 2023’e giderken, muhalefet değil ama ekonomideki bu çalkantı kaygılandırıyor" görüşünü dile getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la ilgiliyse şunları söyledi:
"Erdoğan bu ülke için çok büyük hizmetler yaptı. Erdoğan’ın bu ülke için yapacağı çok daha büyük hizmetler var. Onu dolar kuru üzerinden tasfiye etmek isteyenlerin kurduğu kumpasa geçit vermememiz gerekiyor. Çünkü, başka Erdoğan yok. Bunun anahtarı da yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde yatıyor."