İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, belediye şirketlerinden, seçim gününden mazbatasını alıp göreve geldiği güne kadar olan 18 günlük süreye ilişkin mali tablolar, kasa sayım tutanakları, çekler, menkul kıymet ve varlıklar, banka, tapu ve araç kayıtlarını istemişti.
Hüsnü Mahalli, bugünkü "Veritabanını kopyalama" başlıklı yazısında, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun veri tabanını kopyalama hamlesini "Umarım İmamoğlu verdiği sözü tutar ve veritabanında bulacağı tüm sırları açıklar." diye yorumladı.
Mahalli'nin yazısının devamı şöyle:
17 Nisan'da mazbatasını alarak göreve başlayan İmamoğlu, Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu'nda çalışan iki müfettiş görevlendirerek, bu müfettişlere, belediye çalışanı veya dışarıdan görevlendirilecek üç uzmanla birlikte belediyenin elektronik veritabanında inceleme yapma ve veri tabanını kopyalama yetkisi verdi.
AKP'liler kıyameti kopardı.
Meğer İmamoğlu büyük suç işlemiş!
Belediye sırlarını alıp Fetö'ye verecekmiş.
Peki sır denilen şey neydi?
Belediye'de ve belediye kurum ve şirketlerindeki yolsuzluklar.
Say say bitmez.
Bunların tümünü en iyi şekilde Fetö'cüler bilir çünkü 2013 sonuna dek AKP'lilerle el ele kol kola iş yapıyorlardı.
Özellikle İstanbul Belediyesi'nde.
Yani adamlar belediyenin her şeyini biliyordu.
Belediye eski Başkanı Kadir Topbaş'ın damadı Fetö'cülükten tutuklanmıştı. Suçlama doğruysa damat belediyenin ‘Elektronik veritabanında' ne var ne yok her şeyi biliyordu.
Melih Gökçek'in Fetö ilişkileriyle ilgili söylemediğini bırakmayan Bülent Arınç hem kendisinin hem de Gökçek'in Fetö ile ilgili methiyelerinin kayıtları sosyal medyada dolaşıyor.
Görevden alınan Topbaş ve damadını ise hatırlayan yok artık.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ‘yatak odasını bile' dinleyen Fetö'cüler devlette herkesi dinlediklerine göre bırakın belediyeyi bu ülkenin bütün sırlarını biliyorlardı.
Yandaş medya ve resmî suçlamalara göre casus, vatan haini ve yabancı istihbarat örgütleriyle işbirliği yapan Fetö'cüler demek ki devletin tüm sırlarını bu örgütlere vermişlerdi.
CİA, MOSSAD, Alman BND ve başkaları.
Mazbatası elinden alınan İmamoğlu makamında oturduğu 18 gün içinde bilgilere ulaşamadı ama sonraki seçim kampanyasında AKP'nin bir tek derdi vardı:
Veritabanını kopyalama.
AKP'ye göre Fetö'cüler bu işi çok iyi yaparmış.
İlginç bir saptama.
Üzüm üzüme baka baka kararır.
Peki AKP şimdi ne yapacak?
İmamoğlu yeniden seçildi ve kopyalama işine de gerek kalmadı.
Belediyenin tüm sırları(!) İmamoğlu'nun bilgisayarında.
Kopyalamaya gerek yok.
31 ilin belediyeleri artık muhalefetin kontrolünde.
Hiçbir yolsuzluk, hırsızlık ve karanlık iş gizli kalmayacaktır.
Özellikle İstanbul'da.
Umarım İmamoğlu verdiği sözü tutar ve veritabanında bulacağı tüm sırları açıklar.
Diğer belediyelerin yapacağı gibi.
Özellikle Trollere ödenen avantalar.
Özellikle yandaş medyanın yalakalarına sağlanan maddi ve manevi çıkarlar.
17 yıldır bu iktidarın her türlü maddi, manevi ve psikolojik baskısına direnerek mücadele etmiş ve İmamoğlu'nu iş başına getirmiş insanların her şeyi öğrenmeye hakkı vardır.
İmamoğlu ve diğer Başkanlar bu beklentiyi karşılamak zorundadırlar.
Hiç kimse intikam peşinde değil ama herkes çalanlardan hesap sorulmasını istiyor.
Herkes belediyelerden çok şey ama doğru işler bekliyor.
Belediye Başkanları yaratıcı olmak zorundadır.
Hiç kimsenin aklına gelmeyeni yapmalıdırlar.
Siyaset gönül kazanma sanat ve becerisidir.
Bu da insanların yaşamını kolaylaştırmakla olur.
Bu yandaş medya ile iyi geçinmekle olmaz.
İmamoğlu bu seçimi onlara rağmen kazanmıştır.
Bu medyanın hiçbir değeri ve etkinliği kalmamıştır.
İmamoğlu'nun onlara değil onların İmamoğlu'na ihtiyacı vardır ve bu ihtiyaç daha da artacaktır.
İmamoğlu'nun hata yapma lüksü yoktur ve olmamalıdır.
İmamoğlu dünyanın en önemli kentlerinden biri olan İstanbul'un belediye başkanıdır ve herkes onun için önemli senaryolar yazıyor.
İmamoğlu başarılı olmak zorundadır ve hemen yola koyulmalıdır.
Bü ülkede her an her şey olabilir.
AKP parçalanır, siyaset gerginleşir, referandum olur, başkanlık sistemi kaldırılır, yeniden seçim olur ve İmamoğlu'nun bütün bu senaryolarda rolü ve yeri olacaktır.
O zaman da İmamoğlu'nun yanında olur sahip çıkarız.
Ama o zamana kadar da hata yaparsa anlatır uyarı görevimizi yaparız.
İmamoğlu'na büyük umutlar bağlayan kitleler asla hayal kırıklığına uğratılmamalıdır.
Beklentiler çok büyük ama piyasada da çok çakal var.
Puslu havalarda dolaşmayı çok severler.
İstanbul çok iştah kabartır.
İmamoğlu'nun önünü kesmek isteyenler pusuda.
Herkesin gözü kulağı İmamoğlu'nda.
Milyonlar artık onun arkasındadır.
O da milyonların beklentilerini karşılamak zorundadır.
Ama laik, demokratik, çağdaş, özgür, temiz, şeffaf ve emekten yana bir Cumhuriyet için.
Şimdilik iyi gidiyor.