Yerel seçimlere sayılı gün kalmışken herkesin aklı fikri büyükşehir, il ve ilçe belediye başkanlıklarını kimin alacağı ile ilgili konuşup, bununla ilgili çok bilmiş yorumlar yapmak.
Bana sorarsanız, benim bu konuda hiçbir fikrim yok.
Gerçekten yok.
Anketlere bakarak bir şey söylemem de mümkün değil ve zaten bakmıyorum da.
Ortalıkta konuşulan her şeyin yanlışlıklarla dolu olduğunu düşünüyorum.
Kimsenin bir halt bilmediğine eminim.
Buna siyasetçiler de dahil.
Ancak iktidardaki koalisyonun büyük partisi AK Parti’nin yerel seçimler öncesi, hiç tahmin etmeyeceğiniz ve kimsenin konuşmadığı bir sıkıntısı olduğunu biliyorum.
Belki inanmayacaksınız ama emin olun ki, bu sıkıntının adı “muhtarlar sıkıntısı”.
Şaka gibi ama değil.
AK Parti yönetimi bugünlerde en çok muhtarlar meselesine takılmış durumda.
Bu seçim öncesi muhtar adayları için herhangi bir sınırlama getirmeyen ve isteyen herkesin muhtar adayı olmasının önünü açan AK Parti bugünlerde bunun pişmanlığını yaşıyor.
Çünkü her mahallede iktidar partisine yakın isimler, üçer beşer aday oldular.
Her birinin de kendi çapında bir oy potansiyeli var.
Hal böyle olunca, mahallelerde AK Partili muhtarlara verilecek oylar kaçınılmaz olarak bölünecek.
Bu bölünme sonucunda da AK Parti’ye yakın olmayan muhtarların, AK Parti’nin en güçlü olduğu mahallelerde bile seçilme şansı olacak.
Muhtar deyip geçmeyin, AK Parti yönetimi halka en yakın temas noktalarından biri olarak gördüğü muhtarlara çok önem veriyor.
Muhtarların kaybedilmesinin, gelecek seçimler açısından büyük sıkıntı yaratacağını düşünüyorlar.