Ahmet Takan, bugünkü yazısında , "Ankara’da sıcak siyasetin tam göbeğinde olan bir dostum aradı. Yazıya ara verdim çünkü anlattıkları çok önemliydi ve bilgilerinin sağlamlığına her zaman güvenirim." ifadelerini kullandı.
Takan, yazısını şöyle sürdürdü:
Dostum, Devlet Bahçeli ve Tayyip Erdoğan’ın peş peşe yaptıkları açıklamaları değerlendirdikten sonra, “Tayyip bey görevi Mücahit Arslan’a verdi. 19 Haziran 2022’de seçim yapılacakmış gibi hazırlıklara başladılar” dedi. Ortalık yanıp kavrulurken ve Cumhur İttifakı ortaklarından keskin bir dille “seçim 2023’de” açıklamaları gelirken dostumun bu iddiasına “şaşırmadım” desem yalan olur. Kendisine de hayret ettiğimi açık bir dille belirttim. Ha bu arada, Mücahit Arslan’ın kim olduğunu bilmeyenler için bir ara not vereyim; gerçek adı Ali İhsan Arslan’dır. AKP Ankara milletvekili Ali İhsan Arslan ta en başından beri Tayyip Erdoğan’ın gerçek kara kutusudur. O çevrelerde kendisine adı ile değil de Mücahit olarak hitap edilir.
Bomba kulis haberini veren dostuma, “Piyasaların bugünkü halini ve ekonomik krizi görmüyor musun?. Bu halde nasıl erken seçime gidecekler?.. Göz göre göre kaybetme riskini nasıl alacaklar” diye sordum. Yazılmamak kaydıyla konuştuklarımızı ayıkladıktan sonra söylediklerini şöyle aktarabilirim;
“Tayyip Erdoğan il başkanları toplantısında yaptığı konuşmada hedeflerini koydu. Bak dikkat et, il başkanlarını da sahaya sürdü. Siyaset sahnesinin aktörleri artık iyice yıprandı ve yaşlandı. İktidar 2002’deki iklimin aynısını görüyor. 2002’de büyük bir siyasi tasfiye yaşanmıştı. Eğer seçim 2023’e kalırsa aynı büyük tasfiyenin tekrar yaşanacağından korkuyorlar. Tasfiye olmamak için seçimi erkene almalarından başka şansları kalmadı. Tayyip Erdoğan ile Kemal Kılıçdaroğlu bir şekilde helalleşecekler. İkisi de kazan kazana oynayacaklar. Oynamak zorundalar da…Seçim erkene alınacak ve sonucunda da ‘Millet mesajı verdi. Büyük koalisyonu kurmak zorundayız’ diyecekler. Hesapları böyle… “