Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ısrarla savunduğu 'yeni ekonomik model' kapsamında üç ayda yaptığı toplam 400 baz puanlık faiz indirimi, döviz kurlarının peş peşe tarihi zirvelerini yenilemesine neden oldu.
Hükümet kanadından yapılan açıklamalarla birlikte eylülde 8.30 seviyelerinde olan doların kasımda 13 liranın üzerine yerleşmesiyle, TL'nin üç ayda değer kaybı yüzde 57'yi aştı. Gelişmeler pek çok zammı beraberinde getirirken, hayat pahalılığı her alanda kendini daha fazla hissettirir oldu.
Bugün, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) kasım ayına ilişkin tüketici ve üretici fiyat endekslerini yayımladı. Tüketici fiyatları kasımda bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 21,31 arttı. Aylık artışsa yüzde 3.51 olarak belirlendi.
Resmi verilerin açıklanmasının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ve CHP İstanbul Milletvekili Fethi Açıkel'den oluşan heyet, daha önce randevu taleplerine olumsuz yanıt veren TÜİK'in merkez binasına gitti. Ancak kapılar, bilgi almak isteyen ana muhalefet partisine açılmadı.
Böke, kapıdaki görevlilere TÜİK’in sitesinde “Bilgiye nasıl erişilir?” başlığı altında vatandaşların gelebileceği yazıldığını belirtti. Özkoç da TÜİK’in yasaları çiğnediğini belirtti.
Yaşananların ardından binanın önünde açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, kurumun resmi internet sitesinde özetle "Merkez teşkilatımıza gelebilirsiniz, her türlü bilgiyi alabilirsiniz" dendiğini yineleyerek şunları kaydetti:
"Kimsenin unutmaması gereken bir gerçekle karşı karşıyayız; ana muhalefet partisine açıklama yapılmak istenmiyor, kapılar kapanıyor. Böylesine bir tabloyu cumhuriyet tarihinde hiç görmedik. CHP’nin genel başkanı olarak milyonlarca işçinin hakkını korumak, emeklinin hakkını korumak, memurun hakkını korumak benim temel görevimdir. Benim siyaset yapma anlayışım budur.
TÜİK, bir devlet kurumu olmaktan çıkmış bir saray kurumu haline dönüşmüştür. Burada çalışan arkadaşlar tamamı şunu unutmasınlar hepinizin tabii olduğu yasa devlet memurları kanunudur. Saray memurları ayrı saray memurları ayrı. Ben devlet memurlarına sesleniyorum. Görevinizi yapın hakkıyla yapın.
Şu binada oturanlar unutmasınlar oturduğunuz binalar bu memleketin vatandaşlarının ödedikleri vergilerle yapıldı. Asla unutmasınlar aldığınız aylıklar emeklinin işçinin ödediği ödedikleriyle aldığınız aylıklardır.
Bu tablonun cumhuriyet tarihinde önemli bir tablo olduğunun farkındayım. Önemli bir kırılmanın da farkındayım. Eğer devleti oluşturan kurumlar bilgilerle halkın gelir düzeyiyle oynuyorlarsa, halkı yanıltıyorlarsa, onların hak ettiklerini onlara vermiyorlarsa, talimatla görev yapıyor yasaları yönetmelikleri kendi internet sitelerindeki çağrılara bile uymuyorlarsa açıkça suçludur."
CHP lideri, binadan ayrıldıktan sonra kişisel Twitter hesabında bir açıklama daha yaptı. "Randevu vermeyen TÜİK’e gittim. Aylardan Aralık ayı. Milyonlarca emekçinin ücret artışı bu yalan dolan TÜİK rakamları üzerinden yapılacak. Zulmü her kabul ediş, daha büyüğünü doğurur. Kimse unutmasın, her Firavun’un bir Musa’sı vardır. Akıllarını başlarına toplasınlar" dedi.
'Düşük faiz - düşük enflasyon' denklemi üzerine kurulan yeni ekonomik modelde cari dengenin sağlanmasıyla enflasyonun düşeceğine inanılıyor. Ayrıca değersizleşen TL’nin ihracatı destekleyeceği, düşük faiz ortamının da yatırımları yukarı taşıyarak istihdamı artıracağı savunuluyor.
Ancak ekonomistler söz konusu modelin altını 'bilimsel gerçekliliklerle' doldurmakta zorlanıyor.