Aşı karşıtlarının iddialarından biri, ‘kısırlık yapması.’ Gerek Covid19 aşıları, gerekse diğer aşıların kısırlık yaptığına dair herhangi bir bilimsel veri bulunmuyor. Ancak Covid19’un kadın ve erkekte üreme sağlığını olumsuz etkilediğini gösteren çalışmalar dikkat çekiyor.
Diken'den Mesude Erşan'ın haberine göre; kısırlık iddiasının kaynağı mRNA aşısının hedefi olan spike proteinini kodlayan genetik şifre ve gebelikte plasenta gelişiminde görev alan ve syncytin1 adlı gen şifresinin benzerlik göstermesi. İddiaya göre bu benzerlikten ötürü aşı syncytin1 proteinini de etkisiz hale getirebilir. Yani plasentanın gelişmesini, dolasıyla çocuk sahibi olmayı engelleyebilir. Ancak bilimsel veriler bunun aksini söylüyor.
Kadın hastalıkları ve doğum uzman ve Üreme Sağlığını Koruma Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bahçeci şöyle konuştu: “Bu iddianın aslı yok. Kaldı ki öne sürülen genetik benzerlik çok küçük bir oranda. Aşıların faz çalışmaları ile aşılanmış bireylerde gelişen gebelik verileri bu iddiaları çürütüyor. Çiftlerin endişelenmesini gerektirecek bir yan etki söz konusu değil. Çocuk sahibi olmayı düşünen ya da tüp bebek tedavisi aşamasında olan çiftler gönül rahatlığıyla Covid19 aşılarını yaptırabilirler.”
Çocuk planlayan çiftlere gebelikten önce iki doz Covid19 aşısını tamamlamasını hatırlatan Bahçeli şu bilgileri paylaştı: “Gebelik öncesi Covid19 aşısı olmanın enfeksiyonun engellenmesi, hastalığın daha hafif atlatılması ve ciddi komplikasyonların önlenmesi açısından önemi büyük. Aşıların kadında veya erkekte kısırlık yaptığına dair hiçbir şüphe ortaya atılmamış ve üremeye yardımcı tedavi yöntemlerinden faydalanan çiftlerin tedavi sonuçlarında da hiçbir olumsuzluk ortaya konulmamıştır.”
Profesör aşıların, tüp bebek tedavi sürecinde de herhangi bir olumsuzluk yaratmadığını vurgularken şunları söyledi: “Ancak aşılama tamamlandıktan birkaç gün sonra tedaviye başlanmasını öneriyoruz. Böylece aşı sonrası kısa dönemde yaşanabilecek ağrı, ateş gibi belirtilerin takibi ve tüp bebek tedavisinde yaşanacak olası sıkıntıların önüne geçmek istiyoruz.”
ABD’deki Üreme Sağlığı Derneği (ASRM) ve Hastalıkları Önleme Merkezi (CDC) tarafından yürütülen ve 35 binin üzerinde gebenin değerlendirildiği bir çalışmada, aşılanma döneminde gebe kalan kişilerin takip sürecindeki veriler, şu ana kadar aşıyla ilişkili herhangi bir olumsuzluk ve risk olmadığını gösteriyor.
Üroloji uzmanı Doç. Dr. Emre Bakırcıoğlu da mRNA aşısının hücrelerin yapı ve genetiğini değiştirmediğini, dolayısıyla şimdi ya da daha sonra kalıcı bir etki bırakmayacağını belirtti. Hayvan ve insan çalışmalarında inaktif (Sinovac) ve mRNA (Biontech ve Moderna) aşılarının sperm üzerinde olumsuz etkisinin saptanmadığı anlatan Doç. Dr. Bakırcıoğlu, şunları söyledi: “Miami Üniversitesi’nde 1850 yaş arasındaki 45 erkekle yapılan çalışmayla da aşıların sperm üzerindeki etkisine bakıldı. PfizerBioNTech aşısı olan 21, Moderna aşısı olan 24 erkeğin spermleri her iki dozdan sonra değerlendirildi. Aşı öncesi ve sonrası toplam 45 erkeğin sperm sayısı, kalitesi, morfolojik özellikleri karşılaştırıldı. Aşılardan sonra sperm sayısı ve kalitesinde azalma saptanmadı. Her ne kadar aşının etkisi olarak yorumlanamasa da sperm sayıları daha da yüksek bulundu. Dolasıyla bugünkü veriler ışığında, aşının kısırlık yapıcı etkisi bulunmadığını söyleyebilirim.”
Virüs, hastanın bağışıklık sistemini aşırı derecede uyararak, testiste sperm üreten hücrelerinin yıkımına ve testis dokusuna zarar veriyor.
Doç. Dr. Bakırcıoğlu, ‘aşıların değil ama Covid19 enfeksiyonunun erkeklerde kısırlığa yol açabileceğini’ söyledi. Enfeksiyonla mücadele etmenin tek yolunun aşılanmak olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Bakırcıoğlu şöyle devam etti: “Hastalığı ağır geçiren ve buna bağlı vefat eden erkeklerin testislerinde çok ciddi bozulma saptandı. Testisler, üreme için gerekli hormonların ve spermlerin üretildiği yer. Hatta testis ağrısı Covid19’un belirtilerinden biri olabiliyor. Ayrıca yüksek ateşli tüm hastalıkların bir süre sperm kalitesini olumsuz etkilediğini biliyoruz.”
Bakırcıoğlu, Covid19’un penise de zarar verebildiğine de dikkat çekti: “Covid geçiren erkeklerde cinsel organ fonksiyonu bozulabiliyor. Çünkü virüs, damar yapısını etkiliyor. Damarlı bir yapı olan penisi de bozduğu için ereksiyon sorununa yol açabiliyor. Protez takılan erkeklerin penislerinden alınan doku örneklerinde virüsün varlığı gösterildi.”