Ahmet Hakan, bugünkü "Hiç darbe ile seçim bir tutulabilir mi Numan Bey?" başlıklı yazısında, Numan Kurtulmuş'un sözlerine yanıt verdi.
Hakan'ın yazısından o bölüm şöyle:
AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş şöyle demiş:
“Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın gitmesini Gezi Parkı ile denediler... 17/25 Aralık’la denediler... 15 Temmuz’la denediler... Olmadı... Şimdi 31 Mart’ta denemeye çalışıyorlar... Avuçlarını yalayacaklar.”
Numan Bey’e şu beş açıdan itirazda bulunuyorum:
İTİRAZ BİR: Eli kanlı darbecilerin alçakça ve şerefsizce Erdoğan’ı göndermek istemeleri ile muhalefet partilerinin seçim sandığında Erdoğan’ı göndermek istemeleri arasında yüce dağlar kadar fark vardır.
İTİRAZ İKİ: Darbeci kalleşçe, namussuzca, alçakça darbe yaparak Erdoğan’ı göndermek ister... Muhalefet ise milletten aldığı helal ve tertemiz oylarla iş başına gelerek Erdoğan’ı göndermek ister.
İTİRAZ ÜÇ: Erdoğan’ın geldiği yer sandıktır. Erdoğan’ı götürecek yer de sandıktır... Sandık dışı yöntemler ile sandığı aynı potada eritmek ise en başta her defasında sandıkla gelmesini başaran Erdoğan’a haksızlıktır.
İTİRAZ DÖRT: Sırf Erdoğan gitsin diye birbirine benzemeyen partilerin açık ya da gizli ittifaklar yapmalarını eleştirmek başka bir şeydir... Darbe ile seçimi aynı potada eritmeye kalkmak başka bir şeydir.
İTİRAZ BEŞ: Seçim gibi meşru yöntem ile darbe gibi gayrimeşru yöntemi aynı kefeye koymadan da... “Bu millet, 31 Mart’ta yine Erdoğan’a destek olacak” diye propaganda yapmak mümkündür.